ebeveynimin festival güncesi #2 (1)


filmin başrollerinde: rachel weisz, tom hiddleston, simon russell beale bulunuyorlar.

merhabalar efendim.
ebeveynimin artık şansı mı dersiniz, kızlarının ileri öngörü yeteneği mi dersiniz bilemeyeceğim, bugün de güne çok güzel buldukları bir film ile, fitaş salon 4'te 11'de aşkın karanlık yüzü/the deep blue sea ile başlamışlar.
beni aradıklarında annemin konuşmasını bitirmesine bile bekleyemeyen babam, çirkinleşmeye yatkın konusunu bunca terbiyeli, saygılı ve mesafeli anlatmayı başaran ingiliz halkı ve film endüstrisine methiyeler düzmekten kendini alamadı.
sonuçta kendinden yaşça büyük kocasını aldatan bir kadından bahseden bu film çirkefleşmemeyi başarmış, karakterler birbirleriyle medeni ilişkilerini mümkün olan en yüksek saygı seviyesinde sürdürmeyi başarabilmişler.
annem bugüne kadar hiç beğenmediği rachel weisz'ın kadınsı hatlarından gözlerini alamadığını, hafif aşağılar bir tavırla, mumyalardaki kız mıydı o yoksa diye şaşkınlığını gizleyemeden paylaştı benimle.
rachel weisz hakikaten de hakkında uzun uzadıya konuşulası bir kariyer çizdi kendine. (stealing beauty, mummies, about a boy, the constant gardener...)
ikinci dünya savaşı ertesi londrada vuku bulan olayların başında yönetmen terence davies var. kendisini 2000 yapımı gillian anderson'lı (x-files) keyif evi/the house of mirth'den hatırlıyor olabilirsiniz. konular birbirine pek yakın.
iki film arası dondurma yemeye giden ikilinin 13:30 maceralarını heyecanla bekliyorum...