HAZİRAN
Neyse ki TR televizyonları gibi yaz tatiline girmiyor platformlar da bir şeyler izlemekten miyoplarına miyop, astigmat ve hipermetrop katanlar olarak keyfimiz kaçmıyor.
Toparlarken çok keyif aldım, daha izlemeden ağzımı sulandıran pek çok yapım var listede, şimdiden iyi seyirler!
D.
![]() |
Ginny & Georgia, Netflix Türkiye |
5 HAZİRAN
GINNY & GEORGIA
Hazmı en kolay çerezlerden, Ginny and Georgia üçüncü sezonuyla geri geliyor. Olaylar nerede kalmıştı hatırlamıyorsanız, buraya bir recap bırakıyorum, ama recap'i izlemeden de kavramakta bir zorluk çekmeyeceğinize de hiç şüphem yok 😂
![]() |
Twin Peaks, Mubi Türkiye |
13 HAZİRAN
TWIN PEAKS
Twin Peaks'in 1990 yılında yayınlanmaya başlayan ilk ve ardından ikinci, sonra da 2017'de yayınlanan ve benim izlemeyi ruhumun da beynimin de kaldırmadığı üçüncü sezonuyla Mubi'ye geliyor. 1992 yılında yayınlanan ve Laura Palmer'ı kimin öldürdüğünü açıklığa kavuşturan Fire Walk With Me filmi de de yine Mubi'de yayında, mutlaka izleyin. David Lynch için lokma döktüren o koca yüreğe de selam olsun.
AYNI GÜN SİNEMALARDA:
TAM BANA GÖRE (THE MATERIALISTS)
Büyük gün. Oturup defalarca izlemeyi hayal ediyorum daha ilk kez bile izlemeden önce bu filmi. Romantik-komedi kelimelerini yüz buruşturarak telaffuz edenlerin hepsine selam olsun, Celine Song'un yönettiği romantik komedi geldi, alın size. Dakota Johnson filmde profesyonel bir çöpçatanı oynuyor. Herkesi ahretliğiyle buluşturan bu güzel, bu alımlı kadının kendisi ise yalnız. Ta ki aşırı varlıklı ve bir o kadar da yakışıklı Pedro Pascal'la flörtleşmeye başlayana kadar. Şans bu ya tam da o gece, ex çulsuz sevgilisi Chris Evans çıkagelmesin mi? Dakota'mızın en iyi seksi ve hayırlı bir kısmet arasında kalakalmasını konu alan bu filmi AŞIRI BİR SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM.
EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN
Animasyonlarını keyifle izlediğim seri, live action olarak geri dönüyor. Seslendirenlerden Gerard Butler'ın oyuncu olarak geri döndüğü (keşke Craig Ferguson da olsaydı) yapımda Mason Thames, Hiccup, Thandiwe Newton'ın kızı (aynı zamanda da The Last of Us'da Pedro Pascal'ın) Nico Parker ise Astrid rollerini üsteleniyorlar.
TERMINATOR 2: JUDGMENT DAY
Çocukluğumdaki en önemli sinema deneyimlerinden (Edward Furlong'a aşık olmak + ölüm gerçeğiyle yüzleşmek) biri olan Terminator 2: Mahşer Günü yeniden vizyona giriyor. Bugünlerde ne zaman Chatgpt'yle yazışsam (ona 'Çet' diyorum), yapay zekayla ilgili her türlü gelişmede andığım filmi beyaz perdede tekrar izlemeyi göz önünde bulundurduğumu bilmenizi isterim. T-1000'den daha iyi bir kötü gelmedi ya...
![]() |
The Buccaneers, Apple TV |
18 HAZİRAN
THE BUCCANEERS
The Gilded ve Age ve nice Jane Austen romanını, Bridgerton fantastik tarihselliği ve Tell Me Lies ya da The Summer I Turned Pretty türü ateşli gençlik dizileri formatıyla birleştiren bu Apple TV dizisi de ikinci sezonuyla geri dönüyor. Bayıldım mı hayır, yine de izleyecek miyim, mos def.
![]() |
We Were Liars, Prime Video Türkiye |
19 HAZİRAN
WE WERE LIARS
The Buccaneers vesilesi ile andığım Tell Me Lies ve The Summer I Turned Pretty'nin yanına bir de Cruel Summer ekleyin, bu yeni Prime dizisinin fragmanından çıkarımım bu yönde. Aynı isimli psikolojik korku-genç yetişkin romanından uyarlanan dizin,nbaşrolündeki Emily Alyn Lind'i, Gossip Girl'ün tutmayan yeni sürümünden hatırlıyor olmanız kuvvetle muhtemel.
![]() |
Sude Belkıs, Dilan Hakkında Konuşmalıyız, Mubi Türkiye |
20 HAZİRAN
DİLAN HAKKINDA KONUŞMALIYIZ
Geçen yılın en iyi kısa filmlerinden Dilan. Mubi'ye geliyor 20'sinde. Sosyal medyanın en özgün kişiliklerinden Sude Belkıs'ın başrolünde oynadığı, Umut Şilan Oğurlu'nun yönettiği film, 20'lerindeki hayat amaçsızlığı ve motivasyonsuzluğunu 40'larındakilere de ilham ve dert ortağı olacak şekilde aktarıyor. Mutlaka izleyiniz.
![]() |
Aaron Taylor-Johnson & Alfie Williams, 28 Years Later |
AYNI GÜN SİNEMALARDA:
28 YIL SONRA (28 YEARS LATER)
28 gün, 28 hafta ve şimdi de 28 yıl sonra Danny Boyle üçleme için malzeme bulduğuna ikna olduğu filmi ve ultra yıldızlı kadrosuyla bugün vizyona giriyor. (Muhtemel yeni Bond) Aaron Taylor-Johnson, Ralph Fiennes, Jodie Comer, Jack O'Connell, Erin Kellyman... İlk film 2002 yılında çıkmıştı, yani nerdeyse 28 yıl geçti asıl olayların üzerinden ve biliyor musunuz bir de ne geçti: Shaun of the Dead, The Walking Dead, The Last of Us... yani biz bu aradan geçen zamanda zombilere ve onların ardından hayatta kalma mücadelesi veren, yeni yaşam düzenleri kuran insanların hikayelerine çokça doyduk. Doymayı geç, sıkıldık bile. Yine de Boyle'un sinemasını severim, o yüzden şans tanıyacağım.
23 HAZİRAN
THE GILDED AGE
Geçenlerde birisi Max'in The Gilded Age duyurusunun altına The Leftovers'daki abla mı bu diye bir yorum bırakmış, çok güldüm. Evet canım, The Leftovers'daki, Gone Girl'deki ve şimdi de The White Lotus'taki abla olur kendileri diye cevap verdim ona, ama içimden. İkinci sezonun en önemli topiği opera savaşlarıydı hatırlarsınız, yeni para ve eski paranın mücadelesinde kazanan Coon'un canlandırdığı 'sonradan görme' Bertha olmuştu. Sezon finalinde gerçek hayattaki annesi Meryl Streep olan Louisa Jacobson'ın canlandırdığı Marian'ı Bertha'nın büyük oğlan Larry'ye vardığını görmüştük bir de, iki sezondur ne yöne evrileceği belirsiz bir durum ve tatlı bir sürprizdi. İkinci sezonda Cynthia Nixon'ın naif Ada'sına çok üzülmüştük bir de, kız kurusu Ada sonunda mutluluğu Ölü Ozan Robert Sean Leonard'ın rahip Luke Forte'sinde bulmuş fakat Luke ince hastalığa yenik düşmüştü ne yazık ki. Fakat bu durum da buruk bir manevra yaparak Ada'ya hiç beklenmedik yüklü bir miras olarak olarak geri dönmüştü. Yeni sezonu inanılmaz bir iştahla beklediğimi söylememe gerek yok sanırım.
![]() |
Ironheart, Disney + Türkiye |
24 HAZİRAN
IRONHEART
Black Panther: Wakanda Forever'ın arkasından Riri Williams karakterinin hikâyesini derinleştirerek, onun kendi süper kahraman kimliğini oluşturma sürecini anlatacak bu yeni Marvel denemesi, toplam altı bölümden oluşan bir mini dizi. İsmini telaffuz etmekte müthiş zorlandığım yakışıklı bay Alden Ehrenreich de kadroda. Bu Marvel ve Star Wars evrenlerinin spin-off'larına pek dokunmamayı tercih ediyorum biliyorsunuz, ama Black Panther, kalbime en yakın duranlardan, o yüzden tadına bakmayı düşünüyorum.
![]() |
The Bear, Disney + Türkiye |
26 HAZİRAN
THE BEAR
Seri üretim dizimiz dördüncü sezonuyla geri geliyor. Bakın dört senedir hiç sektirmeden her yaz bizimle şefimiz, bu mutluluktur. Hem de her bölümü aynı anda yayınlanıyor, ve nihayet bu sene Disney+Türkiye de tüm dünyayla aynı anda gösterecek bize, nedense hep bir ay geriden geliyordu ve herkes o arada izlemenin bir yolunu çoktan bulmuş oluyordu... Üçüncü sezon diğerlerine göre sönük geçmiş gibi görünse de harika bir geçiş sezonuydu bence, şimdi restoranın akıbeti iyice netleşecek, kaosa ve yemeğe doyacağız yine. Bu ayın, The Gilded Age'le birlikte benim takvimimde en çok parlayan yıldızı kendisi.
![]() |
Squid Game, Netflix Türkiye |
27 HAZİRAN
SQUID GAME
Kore işi Açlık Oyunları'mız üçüncü ve final sezonuyla 27'sinde geliyor. En son bunlar oyunu içerden çökertmeye çalışmış ama başarısız olmuşlardı hatırlarsınız, bakalım şansları yüzlerine gülecek mi, şahsen merakla beklediklerimden. Netflix.
![]() |
Smoke, Apple Tv |
SMOKE
Başrollerinde kaale alınmaya başlayana kadar saç ektirmek zorunda kalan Taron Egerton ve kendine nefret saldırısına uğramış havası verip çocukluğunda başladığı kariyerini bir anda bitiren Jussie Smollett'in kız kardeşi Jurnee Smollett'in başrollerinde oynadıkları bu polisiye, Apple'ın uzun soluklu olmasını umut ettiğini düşündüğüm en yeni projesi. Egerton'ı Elton John olarak hala izlemediyseniz büyük hata, koşunuz ve Rocketman izleyiniz.
AYNI GÜN SİNEMALARDA:
M3GAN 2.0
İlki bayağı eğlenceliydi M3gan'ın ama ikincisinden pek ümitli değilim doğruyu söylemek gerekirse. Uçuyor filan yani yeni aldığı güncellemeyle öyle diyim. Fakat mantıklı da bir tarafı var, o da robotun obsesif bozukluğunun artık biliniyor ve buna göre davranılıyor olması, en azından fragmandan anladığım kadarıyla.
HATIRLATMALAR:
Sirens en başta da Meghann Fahy'nin oyunculuğu ve hikayenin toparlanabilmesi açısından beklentilerimi karşıladı diyebilirim. Bir oturuşta bitirdim, eğlendim, üzülüp sıkılmadım, tavsiye ederim.
∙
Overcompensating eşcinsel olduğunu bilse ya da hissetse de, ne kendisi ne de yakın çevresiyle paylaşamayan taze üniversite öğrencisi Benny yani Benito Skinner'ın yarı otobiyografik hikayesi. Benny'nin asıl ilgi alanlarını futbol formasının altına gizleme çabaları eşliğinde bir seçtiğimiz maskeler ve gerçek benliğimizi hikayesi. Kişisel tecrübeme göre 40 senesi filan daha var ve 'it's a work in progress' ama güzel bir başlangıç. Tam tamına bir, bir oturuşta bitirme hikayesi daha ayrıca izleme keyfi açısından. İkinci sezon onayını duymamız an meselesi. Overcompensating demişken, Adults başladı bir de, 20'lerindeki gençlerin ilişkiler, cinsellik, iş güç temalarına odaklanan. Big Mouth'un yazar kadrosundan çıktı Adults ve onun da tüm bölümleri aynı anda yayınlandı. Fakat ben şimdilik giremeyeceğimi anladım ona çünkü uzun zamandır kurduğum bir hayali gerçekleştirdim ve Girls'ü (Max) yeniden izlemeye başladım. Yani 'yetişkinimsi' teması dahilinde bir şey daha izlemeye yerim yok şu anda. Lakin, Girls'ü o kadar hızlı tüketmekteyim ki, Adults'a da yeniden sıra hızla gelecektir eminim.
∙
The Four Seasons büyük büyük olaylar ve daha da önemlisi abartılı tepkilersiz, 'yetişkinlerin yalan olmayan hatta büyük ölçüde dürüst' hayatı olarak niteleyebileceğim çok tadında bir ilk sezon izletti The Four Seasons. İlk sezon dedim, çünkü ikinci sezonunun onayı da geldi, pek mesudum Tina Fey ve dadaşları için.
∙
Kimler Geldi Kimler Geçti'den ben yine razıyım. Şıkır şıkır bir ikinci sezondu ve üçüncüye de yol açtı ki zaten biliyorduk birlikte çekmiş olduklarını. Başta kostümler, sonra da Serenay Sarıkaya, Metin Akdülger, Ahmet Rıfat Şungar, Zeynep Tuğçe Bayat ve çok minicik bir rolle de olsa Sümeyra Koç'un oyunculuklarıyla, temposuyla, bereketiyle şahane bir atıştırmalık. Böyle devam.
∙
The Pitt önermeyi bırakmayacağım, geçen kocamı da ikna ettim hatta izlemeye ve bir günde bitirdi, onun için bir rekor bu benim için ise büyük bir zafer.
∙
Hacks harika bir dördüncü sezon olmayı sürdürüyor ve daha da önemlisi beşinci sezon onayı geldi. ZATEN!
∙
The Studio müthiş bir ilk sezondu. Sırf refere ettiği filmlerden ayrı bir liste oluşturmak gerektiğini düşünüyorum. Seth Rogen ve Evan Goldberg sinefilliklerinden dizi yapmış, yeni neslin Quentin Tarantino'su olmaya adaylar yani. Saygı. İkinci sezonu yolda. Rogen demişken, Platonic de ikinci sezonuyla ağustosta gelecek, harika ötesi bir şeydi, izlemediyseniz koşun.
∙
Murderbot Alexander Skarsgard sistemini reboot edip özgürlüğüne kavuşan, onu robotluğa hapseden herkesten öç almaya and içen ama sonra da uzay pembe dizilerinin dayanılmaz cazibesine kapılan bir bir robotu canlandırıyor bu Apple TV diziside. Tabii ki hemen içine aldı beni.
++
TEMMUZA HIZLI BAKIŞ
Too Much Lena Dunham'ın uzun zaman sonra (Camping, Catherine Called Birdy) televizyona dönüşü, daha doğrusu ilk Netflix projesi. Başrolünde Hacks'le hayatımıza giren harika mahlukat Megan Stalter bulunuyor. Dunham bu rolü onun için yazmış, ardından da Instagram'dan bizzat mesaj atmış kendisine. Bir süredir Londra'da ikamet ediyor bilmem biliyor musunuz, bu dizide de Jessica (Stalter) işi için Londra'ya gitmek zorunda kalıyor ve orda Will Sharpe'ın canlandırdığı, evet The White Lotus ve A Real Pain'in oyuncusu olan Sharpe, Felix'le hızla aşık oluyorlar birbirlerine. Yani Dunham yine kendi bildiğini, yaşadığını yazıyor, Girls'ü HBO'ya sattığında 23 yaşıdaydı ve 20'lerindeki insanların hayatlarını anlatıyordu, şimdi 30'larının sonunda ve Londra'da yaşarken de yazdıklarının anafikrini bu oluşturuyor. İnternetin öfkesini yaşadı o da, bir tacizciyi savunmuştu yanlış hatırlamıyorsam, evet şöyle: "2017 yılında Girls dizisinin yazarlarından Murray Miller'ı, oyuncu Aurora Perrineau'nun cinsel saldırı suçlamalarına karşı savunmuştu, Dunham ve Girls'ün yapımcısı Jenni Konner, Miller'ı savunarak, "içeriden bilgileri" olduğunu ve bu durumun "yanlış bildirilen %3'lük cinsel saldırı vakalarından biri" olduğunu belirttiler. Bu açıklama, Dunham'ın daha önceki feminist duruşuyla çeliştiği için yoğun eleştirilere neden oldu." O zamandan beri de Persona Non Grata açıkçası, benim de içimi bulandırmıştı ne yalan söyliyim, ama şu an konumuz bu değil. Şu an olduğum noktada Girls'ün başarısına bir kez daha şapka çıkartıyor ve Too Much'ı heyecanla bekliyorum.
The Sandman ikinci sezonunun ilk kısmıyla 3 Temmuz, ikinci kısmıyla 24 Temmuz'da geri dönüyor.
It's Always Sunny in Philadelphia, 17 evet, yanlış okumadınız, 17. sezonuyla 9 Temmuz'da yayında. Açıkçası düzenli izlediğim bir dizi değil ama Abbott Elementary'yle bir crossover bölümleri var biliyorsunuz, Abbott ayağını izledik, şimdi sıra Always Sunny'de, onu mutlaka izleyeceğim.
Reklam değil.