the white material bir claire denis filmi. filmde isabelle huppert oynuyor. bu bir filmin iyi olacağının yegane işareti olamaz belki ama, artı puan olduğuna şüphe yok. içinde olduğu her sahneye mesafeli, şık ve biraz da ürkütücü bir hava katmayı bilen isabelle huppert beyazperdede yüzünü en çok özleten kızıllardan bence.
baciami ancora 2000 yapımı l'ultimo bacio'nu devamı niteliğinde, karakterlerin 10 sene sonraki hayatlarına götürüyor bizleri. açıkçası ilk filmi çok sevmiştim, hassas bir dönemime denk geldiğinden belki de, göz yaşları içerisinde izlemiş ve videosu çıktığında (o zamanlar vhs vardı) yine izlemiştim beğenmeye devam etmsem de biraz gürültülü bulmaktan kendimi alamamıştım. fragman pek iştah açıcı değil. bu fragmanın kötü montajından mı filmin boşluğundan mı kaynaklanıyor bilmiyorum. ilk filmden fazla uzağa düşmeyip risk almak istemeyen manteliteye buyrun.
devam filmlerinden gidiyoruz, sıradaki de kung fu panda 2, tabii ki 3d (bu arada simpsons'ın 20. yılı için çekilen belegeseli izlemelisiniz: 'simpsons, 3D, on ice'). ilki çok güzeldi, önce şaşırıp sonra da sevinmiştim. bu da eminim hiç fena olmayacak.
film ekimi'nin en sevilen filmlerinden, gregg araki'nin kaboom'unun fransızca altyazılı fragmanına buyrun. kendisini izlemek için bayağı bir bekleyecek gibi görünüyoruz. başroldeki çocuktan hiç mi hiç hoşlanmıyorum bu arada. the sarah connor chronicles'ın john connor'ı. hmmh.
the lincoln lawyer'da matthew mccoaungeuhbfy a time to kill'in onun yolunu açan film olduğunu hatırladığından belki de, avukatlık yapmaya karar vermiş rol icabı böyle yıllar sonra. heyecanlı görünüyor. ryan philippe'nin de işleri düzelir belki, kimbilir...
paul auster'ın man in dark'ı (yeni okuyorum da o yüzden ilk o geldi aklıma herhalde) ile the groundhog day bir araya gelmiş sanki, inan ki. çok dinamik bir çocuk bu jake gyllenhaal. vera farmiga da geçen sene kazandığı şan ve şöhreti bu filmle devam etirmeye çalışıyor belli ki. michelle monaghan'a neden ihtiyacımız olduğunu ise daha anlayabilmiş değilim. fena biri değil de, gerekli mi bunu soralım kendimize...
red riding hood'da amanda seyfried gary oldman filan oynuyorlar. amanda seyfried'den kısa zamanda yoruldum açıkçası. o saçlarıyla oynayabileceği başka roller de vardır herhalde? çünkü kendisi hep kırmızı başlıklı kız misali salınmakta ortalıkta bana sorarsanız. (salınır çünkü kırmızı başlıklı kız hep öyle, bilmezsiniz siz...)
halle berry oscar kazanmaya çalışacak yine. kolay gelsin. stellan skarsgard yardımcı olabilir...
hadi bakalım burdan buyrun.
sırada: (ne zaman bunu desem bir aksilik oluyor sıra karışıyor, ama denemeye devam)
baciami ancora 2000 yapımı l'ultimo bacio'nu devamı niteliğinde, karakterlerin 10 sene sonraki hayatlarına götürüyor bizleri. açıkçası ilk filmi çok sevmiştim, hassas bir dönemime denk geldiğinden belki de, göz yaşları içerisinde izlemiş ve videosu çıktığında (o zamanlar vhs vardı) yine izlemiştim beğenmeye devam etmsem de biraz gürültülü bulmaktan kendimi alamamıştım. fragman pek iştah açıcı değil. bu fragmanın kötü montajından mı filmin boşluğundan mı kaynaklanıyor bilmiyorum. ilk filmden fazla uzağa düşmeyip risk almak istemeyen manteliteye buyrun.
devam filmlerinden gidiyoruz, sıradaki de kung fu panda 2, tabii ki 3d (bu arada simpsons'ın 20. yılı için çekilen belegeseli izlemelisiniz: 'simpsons, 3D, on ice'). ilki çok güzeldi, önce şaşırıp sonra da sevinmiştim. bu da eminim hiç fena olmayacak.
film ekimi'nin en sevilen filmlerinden, gregg araki'nin kaboom'unun fransızca altyazılı fragmanına buyrun. kendisini izlemek için bayağı bir bekleyecek gibi görünüyoruz. başroldeki çocuktan hiç mi hiç hoşlanmıyorum bu arada. the sarah connor chronicles'ın john connor'ı. hmmh.
the lincoln lawyer'da matthew mccoaungeuhbfy a time to kill'in onun yolunu açan film olduğunu hatırladığından belki de, avukatlık yapmaya karar vermiş rol icabı böyle yıllar sonra. heyecanlı görünüyor. ryan philippe'nin de işleri düzelir belki, kimbilir...
paul auster'ın man in dark'ı (yeni okuyorum da o yüzden ilk o geldi aklıma herhalde) ile the groundhog day bir araya gelmiş sanki, inan ki. çok dinamik bir çocuk bu jake gyllenhaal. vera farmiga da geçen sene kazandığı şan ve şöhreti bu filmle devam etirmeye çalışıyor belli ki. michelle monaghan'a neden ihtiyacımız olduğunu ise daha anlayabilmiş değilim. fena biri değil de, gerekli mi bunu soralım kendimize...
red riding hood'da amanda seyfried gary oldman filan oynuyorlar. amanda seyfried'den kısa zamanda yoruldum açıkçası. o saçlarıyla oynayabileceği başka roller de vardır herhalde? çünkü kendisi hep kırmızı başlıklı kız misali salınmakta ortalıkta bana sorarsanız. (salınır çünkü kırmızı başlıklı kız hep öyle, bilmezsiniz siz...)
halle berry oscar kazanmaya çalışacak yine. kolay gelsin. stellan skarsgard yardımcı olabilir...
hadi bakalım burdan buyrun.
sırada: (ne zaman bunu desem bir aksilik oluyor sıra karışıyor, ama denemeye devam)
- i am love
- the kids are all right
- moral bozukluğu ve 31