steven spielberg hem tahtına oturacak bir yönetmen hem de iyiliği, akıllılığı ve muzırlığı aynı anda gözlerinden fışkırtmayı becerebilen o çocuk aktörlerden birini bulmuş bana soracak olursanız!
yavrucaklar.
filmde bir spielberg filminden aradığım ve beklediğim herşeyi ve hatta zaman zaman daha fazlasını buldum sevgili izleyiciler.
joel courtney şimdiden iki film için kollarını sıvamış durumda. bunların biri rolüne cuk oturacağını düşündüğüm tom sawyer ve huckelberry finn projesindeki tom rolü. diğeri ise the healer isimli daha küçük bütçeli bir film...
super 8: the goonies, stand by me, e.t. ve war of the worlds gibi filmlerin çok hoş bur karışımı.
bir filmi izlemeye başlamadan önce ne beklediğinizi bilmeniz çok önemli sevgili seyirciler. hayal kırıklığına uğramak ya da uğramamaksa hedef aldığınız nokta, evet bu bahsettiğim şey gerçekten de çok önemli. çünkü ancak ozaman en saçma sapan filmlerde ve görüntü geçitlerinde bile kayda değer birşeyler bulmanız mümkün.
super 8 bunca yerden yere vurulası birşey elbette değil.
diyorum ya, çok keyifli bir 'iki' saat geçirdim ben.
ama ne biliyim siz bilim kurgu lafını bir yerlerden duyup da avatar gibi ya da ne bileyim ve iyice ileri gideyim abyss gibi birşeylerin beklentisindesinizdir, ben onu bilemem, bu sorumluluğu alamam.
maaile. ama anneler hep gidik.
yukarıda bahsi geçen filmleri duydunuz, aşinaysanız, sempatizansanız, ve biraz da nostaljik bir kişiyseniz, super 8'i seversiniz. tüm bilimkurgu tarafını bir kenara bırakıp, romantik bir film olarak algılamanız bile mümkün hatta kendisini.
bir dawson durumu mevcuttabii. merdivenden tırmanıp ansızın odaya girmeler filan...
ben carey mulligan'ın (never let me go) erkek versiyonu olan bu küçük çocuğu ve elle fanning'in elektriğini pek sevdim mesela. tavsiye etmeye de çekinmiyorum. gidin görün diyorum. pazar sineması diyorum, bilim kurgu diyorum.
iyi geceler.
fragman için tıktık.
gösterim saat ve yerleri için tıktık.