paris'te gece yarısı'nda owen wilson harika. vücudunun her hareketiyle woody allen'ı baştan yaratıyor, tekrar etmeden, klişelere düşmeden.
beni çok sevindirdin.
sana bir tek bunu söylüyorum.
ve sevgili izleyiciler, bir kez daha, akıllıca yapılmış bir fragmanın gücüne inanıyorum bu film sayesinde.
sinema salonuna gidip de 'iyi yön'de şaşırmak kadar hoşuma giden birşey daha yok.
alaçatı denizinin suyunda kayar gibi yumuşacık tatlı keyifli bir seyirlik idi midnight in paris.
vizyonun izlenesi bir sürü filmle kalabalık olduğu şu heyecanlı haftalarda öncelik verilmeyi hak ediyor bu son woody allen filmi.
bu arada film ekimi'ne hiç ama hiç bilet kalmamış olmasına ne diyorsunuz? söyleyecek pek birşey yok zaten de... 'kötü yön'de şaşırmamak da imkansız.
kynodontas/dogtooth/köpekdişi
bir 'bu arada' daha: kynodontas/köpek dişi'ni de seyretmiş bulundum bu cuma akşamı. oh sonunda. sayın allen'dan çok farklı bir kategoride de olsa, izlemekten büyük keyif aldığım bir filmimiz oldu. venedik'te izlediğim alpeis'le aynı dili konuşan bu yaratıcı filmi her an içinizin kalkabileceği endişesiyle izleyeceksiniz ama buna değecek. (film bu günlerde moviemax festival kanalında gösterimde!)