hemingway & gellhorn


amman diyim! (nicole kidman'ın yüzünde moulin rouge'dan yapışıp kalan şu abartılı ifadeler de güldürüyor beni)


hbo geçen sene aynı zamanlar mildred pierce'le hipnotize etmişti bizleri bu sefer de bir hemingway gerçeği ile karşımızda. 28 mayıs günü gösterilecek olan film, beyaz perdeden devşirme aktörleri televizyon ekranına taşıyan bir yeni proje daha olma özelliğini de taşıyor aynı zamanda. senaryo gazeteci martha gellhorn ile ernest hemingway arasında ikinci dünya savaşı sırasında başlayan ilşkiye odaklanıyor.

fragman süresince kidman'ı (muhtemelen sesi yüzünden) uzun zamandır ilk defa beğendiğimi düşündüm, takriben the hours zamanlarından beri, ama bu yine de gözlerimi geçirdiği estetik operasyonlardan alabildiğim anlamı taşımamalı. bir aktörün kendine verebileceği en büyük cezayı verdi kidman bu tercihleriyle. rekabeti ve hollywood'u anlıyorum, ama bu işin iyi örneklerini de görmüyor değiliz. ve yaşlanmak gerçekten de fena birşey değil, herşeye bunca müdahale etmeyi hiç doğru bulmuyorum.





hemingway'in woody allen yorumunu çok yakın zamanda izledik hatırlarsanız midnight in paris'de. bir çok ünlü kişiyi bize sunmuş olsa da hemingway sanırım, en azından benim, aklımda en çok kalan tarihi şahıs oldu. burda üstüne düşen görev ve kişiliğinin de önemi büyük olsa da yazara hayat veren corey stroll'un da hakkını yememek gerektiğini düşünüyorum. clive owen'ın performansından şüpheci değilim, ama işte yanına düşen kidman'ın 'plastik sanatlara' olan ilgisi ve benim bu durumu görmezden gelemeyişim pek verimli sonuçlara ulaşmıyor ne yazık ki.

hbo'dur, hemingway'dir, iyidir güzeldir diye ümit ediyor, sizleri fragmanla başbaşa bırakıyorum. hem şurda mayıs sonuna ne kaldı öyle değil mi kuzucuklarım, böyle uzaktan fikir yürütmelere ne lüzum var sonuçta... hı hı evet. iyi günler dilerim.


gerçek hayatta kidman ve owen ikilisi kadar fit değiller belki de ama fotojenik bir ikili olduklarına da şüphe yok, ne dersiniz?

w dergisine kapaktan giren çekim de takdire şayan doğrusu.




kidman'a 40'lar çok yakışıyor bence. 40'lı yılları kast ediyorum, 40'larını da gayet iyi yaşıyor tabii o da ayrı mesele...



buyrun efendim: