pek yakında...

moonrise kingdom

aşağıda 2012 sonuna dek (ocak 4'te vizyona girecek anna karenina'yı listeye eklememek için kendimi nasıl zor tuttuğumu anlatamam) izleyeceğimiz filmleri, onları ne kadar çok ve hangi sebeplerle izlemeyi istediğimi anlatan bir liste yaptım. gösterim tarihleri değişiklik gösterebilir, sorumluluğu bana ait değil, tiglon değilim, fida film değilim, yıllarca üzerimize üzerimize diskler fırlatan özen film hiç değilim.


kronolojik bir sıralama
moonrise kingdom/ayışığı krallığı: 25 mayıs 2012. filmin vizyona giriş tarihinin bu kadar yakınımızda olmasına hala inanamıyorum. çok sevinçliyim.
men in black 3/ siyah giyen adamlar 3: 25 mayıs 2012. will smith'in bu komik ve aktif hallerini seviyorum. josh brolin'in tommy lee jones'un gençliğini canlandıracak olması kadar iştahımı kabartan da az şey var şu alemde!
snow white and the huntsman/pamuk prenses ve avcı: 1 haziran 2012. charlize theron'u tüm bir krallığın gençliğini emen kötü kraliçe vs üvey anne rolünde izleyecek olmak çok güzel. pamuk prenses rolündeki kristen stewart'ın beni tatmin edebilmesini tüm içtenliğimle dilemektn başka yapacak birşeyim ise yok.
prometheus: 1 haziran 2012. böyle aralarda derelerde kaldığına bakmayın. şu koca listede en ve en merak ettiğin film hangisi derseniz cevab prometheus'tur. ridley scottgillerden michael fassbender'li, charlize theron'lu, noomi rapace'lı alien balangıcı...
dark shadows/karanlık gölgeler: 15 haziran 2012. batıda şimdiden otoritelerce izlenmiş olan filmle ilgili aldığımız ilk veriler pek iç açıcı değil. ama bu da filmi kendi gözlerimizle görmeyi ve o hayal kırıklığını gönül ferahlığıyla yaşamamıza engel değil.



ice age 4/buz devri 4 kıtalar ayrılıyor: 29 haziran 2012. buz devri de ev sinemasında izleyeceklerimizden olabilir pek ala. hatta sanırım serinin hiçbir versiyonunu koca ekranda izlemedim. ben bir düşüneyim siz okuyadurun...



the amazing spiderman/inanılmaz örümcek adam: 6 temmuz 2012. yeni örümceğimiz andrew garfield'ın ordan oraya sıçrayışlarını kaçıracağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. yönetmen marc webb'i 500 days of summer'dan hatırladığımızı düşünecek olursak, filmin aksiyondansa romantizm vadettiğini düşünmek en büyük hakkımız. hele de garfield ile rol arkadaşı emma stone'un set dışına taşan ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda şüphelenmememize ihtimal yok.
take this waltz/bu dans senin: 6 temmuz 2012. aslında bu kategoride yer almaması gerekiyor bu filmin ama ben nedense çok merak ediyorum. ve sonuçta bu liste benim listem ve i cry if i want to.



dark knight rises/kara şövalye yükseliyor (kısaca batman): 27 temmuz 2012. üçlemenin sonu. kaçırmamanız lazım. hiç direnmeyin.



total recall/gerçeğe çağrı: 3 ağustos 2012. sonuçta gerçeğe çağrı'dan bahsediyoruz. hem ben colin farrell'i çok beğeniyorum. soru işareti: jessica biel...
brave/cesur: 7 eylül 2012. fazla söze gerek yok brave için. yılın bu en görkemli animasyonunu izlemek için çoook uzun zamandır sabırsızlanmaktayız...,
cosmopolis: 26 ekim 2012. çünkü cronenberg. robert pattinson'ı dişleri uzamadan, teni parıl parlamadan ve baygın baygın bakmadan görmek için ise iyi bir fırsat.
skyfall: 2 kasım 2012. çünkü bond. james bond. bir de üstüne sam mendes'in yönetiminde. bir de üstüne bizim memleketten sahnelerle dolu. daha ne olsun.
hobbit: 16 aralık 2012. yıllar süren bekleyiş sona eriyor peter jackson ve ufaklıkları geri dönüyor!
life of pi/pi'nin yaşamı: 21 aralık 2012 (evlenmek ya da mayalara göre dünyanın sonunu kutlamak isteyenlere) ang lee'den geliyor.


the great gatsby: 25 aralık 2012. yayınlanan ilk fragman aceleye gelmiş olduğunu biraz fazla belli etse de beklentilerim çok yüksek, indiremiyorum, indirmiyorum da.

frankenweenie: 28 aralık 2012. bu tim burtonsal frankestein uyarlamasının uzatılmış yeniden çevrimini heyecanla beklemekten başka şansımız yok. tim burton hazırdan yiyor gerçi son zamanlarda, ama n'aparsın. adam zamanında önümüze öyle lezzetler koydu ki, kredisi bol.

şans verilebilecekler (bir başka deyişle, benim ev sinemasına bırakacaklarım)
21 jump street/liseli polisler: 1 haziran 2012 johnny depp'in bir zamanlar rol aldığı televizyon dizisinin sinema versiyonunda başrolleri jonah hill ve channing tatum paylaşıyorlar... bir sürü soru işareti...
darling companion: 15 haziran 2012. diane keaton bu orta yaşlı romantik komedide başrolü bu defa çok sevgili kevin kline ile paylaşıyor. bir de köpekle. ama o kayıp. ev sinemasından başka çaresi olmayan fakat içimizi ısıtması ümitle beklenen bir yapım.
poulet aux prunes/azrail'i beklerken: 15 haziran 2012. benim venedikte izleyip pek etkilendiğim film dünyada ve arkadaş çevremde (nüket ve sena'dan bahsediyorum) pek yankı uyandırmadı. yine de masal dinemeyi sevenlere çok öneriyorum. tüm kalbimle.
piranha 3dd: 22 haziran 2012. bu filmin burada olmasının tek sebebi ilkini izlemiş olmam. utanmadan söylüyorum.
innkeepers: 22 haziran 2012. kesinlikle izlemenizi öneriyorum. uzun zamandır hiç bu kadar korkmamıştım. tırsmamıştım diyelim ya da. çok iddiasız, derinden vuruyor.
les infedeles/sadakatsizler: 29 haziran 2012. istanbul film festivali'nde gösterilen filmi kaçıranların ve izlemek isteyenlerin sayısının oldukça fazla olduğunu tahmin ediyorum. jean du jardin efekti...
the five year engagement/uzatmalı nişanlım: 29 haziran 2012. jason segel ve emily blunt bir araya gelecekler de kaçıracak mıydık bir de? delirmiş olmalısınız. yine de beklentileri yüksek tutmamak gerek. günümüzde iyi romantik komedi çevrilebilitesi olmayanlardan...
declaration of war/yaşam savaşı: 6 temmuz 2012. bu da tatlı bir bağımsız.
this must be the place: 13 temmuz 2012. çünkü paolo sorrenti çünkü festival filmi çünkü izlemek lazım...



savages/vahşiler: 13 temmuz 2012. çünkü oliver stone. soru işareti: blake lively...
polisse/polis: 27 temmuz 2012. geçen sene cannes'da gösterilen maiwenn filmi pek beğenilmişti. güveniyoruz. tadına bakacağız.
bourne legacy: 31 ağustos 2012. ben izlemeyeceğim. çünkü jeremy renner'dan hiç haz etmiyorum. ama aranızda merakla bekleyenler olduğuna eminim. o yüzden burada.
rock of ages: 31.08.2012. tom cruise'un dövmelerini görmek için.
two days in new york/new york'ta iki gün: 28 eylül 2012. julie delpy ikilemelerin kadını oldu. kendi yönettiği paris'te iki gün'den sonra sıra new york'ta. yine kamera arkasında.
looper: 12 ekim 2012 (12102012 tam evlenilecek tarih valla, kaçırmayın derim) iyi bir aksiyon olacağa benzer. soru işareti: joseph gordon levitt'in renkli lensleri.
breaking dawn part 2/twilight efsanesi şafak vakti bölüm 2: 16 kasım 2012. ben izlemem. ama bu işkenceyi dört filmdir çekiyorsam beşinciyle neden taçlandırmayayım diye düşünedururum.