house of cards'ı heyecanla izliyoruz. (aynı isimli bir bbc dizisinden uyarlama olan yapımda, bir çocuk gibi oyuncağı elinden alınınca ağlamak yerine ciayco'sunun daha yeni versiyonu için yapmadığını bırakmayan bir parlamenterin maceralarına tanık oluyoruz)
kevin spacey'nin lester burnham (amerikan güzeli) günlerini aratmayışını ayakta alkışlıyoruz.
ah ekrana bakıp konuşmaların yok mu!
robin wright'a olan aşkımız tam gaz devam ederken yeni bir de gözdemiz var o da midnight in paris'te ernest hemingway olarak izlediğimiz corey stoll.
bizim ahali 10. bölüme dayandık.
sizin de fikirlerinizi duymak isterim, netflix'in ise ellerinden öperim.