#negüzelbirsahnemizdinsen: aladdin

modern mary poppins bira içmesin de ne yapsın karısını pierce brosnan'a kaptırmış zaten

güne robin williams'ın ölüm haberiyle başladım, herkesin en sevdiği aktörlerden olduğunu bugün daha iyi anladım, instagram, twitter ve facebook'ta dünkü seçim azarlamalarının yerini o almıştı ve yarın acaba kime devredecekti... orasından burasından yakalamak gerekiyor ya gündemi, bazen bu endişelerle yazmıyor olsanız da bir parçası oluveriyorsunuz işte.

robin williams'ı çok sevmezdim, daha doğrusu son yıllarda kendime bu soruyu sormuş bulunmuş ve pek de sevmediğimi anlamıştım.
tuhaf biriydi, fazla oyuncu, tiyatrocu insanların sahip olduğu o karanlık perdeden vardı gözlerinde.
esprileri benlik değildi.

tabii bu onu lambanın cini (aladdin), mrs. doubtfire, teddy roosevelt (a night at the museum serisi), sean maguire (good will hunting), parry (balıkçı kral) ya da john keating (ölü ozanlar derneği) olarak benimsemedim anlamına gelmiyor.

bir nev'i çocukluğumuzun şahidi williams'ı aladdin'den bir sahneyle uğurluyorum.

gittiği yerde huzuru, aydınlığı bulmasını diliyorum.