bu hafta vizyonda (20 mayıs)

somewhere'i film ekiminde bir gece yarısı izlemiş, sinemadan biraz karışık hislerle ayrılmıştım.
oysa ki ne kadar da beklemiştim sofia coppola'nın filmini görmeyi, nekadar heyecanlıydım. daha önce de belirttiğim üzre, bir 90'lar çocuğu olarak zamanında beğeniyle izlediğim stephen dorff'un filme cast edilmesine çok sevinmiştim. oyunculuğunu da hiç fena bulmadığım dorff, sanki hiç büyümeyecek bir çocuk gibiydi. yıllar önce nasıldıysa hala aynı görünebilmeyi başarmıştı. yani sonuç olarak ben yine de tavsiye ediyorum sizlere somewhere'i izlemenizi. yumuşak ve kalbur üstü bir film, ruh sağlığınızda yaralar açma ihtimali yok, önümüzdeki haftalarda yeni spielberg filmi super 8'te karşımıza çıkacak elle fanning'in doğuşunu da gözlemlemiş olursunuz hem. (başka filmlerde de oynadı tabii kendisi daha önce, fanning ailesi baldwin ve culkin'leri aratmayacak cinsten, ama bu film tam bir doğum hikayesi)

bu haftanın seçkisinden izlemiş olduğum bir diğer film de potiche. françois ozon'un cathrine deneuve ve gerard depardieu'yü kast ettiği film hakkında çok cool şeyler söylemiştim geçen gün. hah hah hah. herneyse, film, neredeyse her ozon filmi gibi kolay izlenebilir, şenlikli ve kalabalık... annenizle gidebilirsiniz örneğin...

türkan ise, türkan saylan'ın ölüm yıldönümünde vizyona giriyor. vatani görev yaparcasına izlenmesi lüzumlu türk filmleri klasmanında değerlendirmeye alabilir, yok istemiyorum derseniz de ayşe kulin'in türkan adlı kitabını okuyabilirsiniz.
konuya duyarsız kalmayın
şu adrese de bir tıklayın derim. türkan saylan gibi insanlar 100 senede bir geliyor, taş çatlasa o da...





her zamanki gibi afişlerin üzerine tıkladığınızda, filmleri izleyebilecğeiniz salonların listesine yönleniyorsunuz. istanubl dışında olanlar ise bir iki tıktık daha yapacaklar artık...