iki film birden

norveçin serin sularından 2006 sürümü reprise ve massachusettsli gerçek bir hikayeden uyarlama conviction, başrolünde deniz ve güneşin olduğu tatil haftamın son günlerinde benimleydiler.


daha yakışıklısı da var, biraz ilerde solda...


bu sene cannes film festivaline oslo, 31. august (şurada bahsetmiştim) adlı filmi gösterilen joachim trier (soyad sadece uzak bir akrabalığa işaret ediyor)'in ilk uzun metrajlısı reprise/nakarat.
içinde kendimden birşeyler bulabildiğimden herhalde, yavaş yavaş girdi kanıma, düşündürttü üstüne... serin bir akşamüstü, sakin sakin oturun izleyin derim phlip ve erik'in hikayelerini. dertsiz ülkenin dertli gençleri. (o durum da değişti geçtiğimiz son birkaç gün içinde)





hilary swank'le yıldızım neden barışmıyor bilmiyorum, bir zamanlar eimiz hollywood'da da izlemiş olduğumdan olabilir mi acaba? çok yollar kat etti oysa... biemedim...


ikinci filmimiz marmaris-dalaman hattında bize eşlik eden (daha çok bana eşlik etti, bu seferlik uyuyakalan ben olmadım) ve sırasını siz deyin üç ben diyeyim beş aydır bekleyen conviction/hüküm idi. sam rockwell ile oynadığı her karakter ile oskar adayı olan ve iki kere de bu ödülü kucaklayan hilary swank'in başrollerinde oynadıkları film, öngörülebilir finalini beklemeyi yine de ilginç kılan bir ivmeye sahip.
konusu oldukça can sıkıcı ve hatta irite edici detayların üzerine kurulu olsa da, katlanılabilir olanı tercih eden yönetmen tony goldwyn'in yüzünü ise ghost/hayalet'in kötü adamı olarak hatırlayabilirsiniz. gerçek olaylardan esinlenen hüküm'de rockwell ve swank iki kardeşi canlandırıyorlar. rockwell işlemediğini düşündüğümüz bir suçtan ömür boyu hapse mahkum oluyor ve küçük kız kardeşi swank tarafından onu oradan kurtarmanın tek yolu avukat olmak olarak görüldüğünden ilginç bir mücadele başlıyor... melissa leo, juliette lewis, minnie driver ve clea duvall'ın yandaşlıklarıyla daha da ilginç yerlere sürükleniyor ve sonuçtan da keyif alıyoruz sevgili ne istediğini bilen izleyiciler.