sırasıyla: carey mulligan, tobey maguire, leonardo di caprio.foto: us weekly
filmi avustralyalı baz luhrmann yönetiyor.
evet, moulin rouge'un ve romeo ve juliet'in yönetmeni, hollywood'u tepe taklak eden ama adı pek sık duyulmayan zat, bakış açısı ve cesaret sahibi bir kişi.
yönetmenin 2000 yapımı filmi moulin rouge'un tekrarı edilemeyecek bir devrim niteliğinde olduğunu düşünüyorum. ama o kadar üstün (bu kelimeyi kullanmaktan çekinmedim, evet) bir yapıt ki yenilerinin yolunu açmasına da imkan yok. sadece ilham verebilir, heyecan duyurabilir, ki bu da pek sık rastlanan bir durum değil ne yazık ki... yani ona da razıyız...
başrolde, ya da, gatsby rolünde diyelim, leonardo di caprio bulunuyor. çünkü bence kitabın asıl kahramanı nick carraway yani tobey maguire, evet eski örümcek adamımız. açıkçası carraway için biraz daha serseri tipli bir aktörü hayal ederdim... bradley cooper derdim ama demiyorum çünkü o da biraz yaşlı kaçar. hayır ryan gosling de değil. ne kadar beğensem de plastikleşmeye ve yüzünü yıpratmaya başladı. kim desem kim desem... aslında saçma gibi gelebilir belki ama robert pattinson. belki de ben romanı tekrar okumalıyım, nedense daha çekici biri olarak kazımışım kafama nick carraway karakterini.
daisy buchanan rolünde ise çıtkırıldım carey mulligan bulunmakta. çıtkırıldım yalnış bir kelime tercihi oldu, kendisini çok beğeniyorum. inanılmaz bir ses tonu var: güçlü, yumuşak, boğuk, karakterli...
kitabın/filmin geçtiği dönem itibariyle çok zengin bir gardırop bizi beklemekte. hem kadın hem de erkekler için. işin en heyecan verici yanlarından birisi de bu. saçlar, mücevherler, evler, dekorlar, yani tüm ayrıntılar zevk ve zarafetten nasiplerini alacaklar.
luhrmann'ın eksantrik ve bazen de abartılı yaklaşımı dekor ve kostümü ne tarafa çekecek bunu da göreceğiz, yani, bazı güzel sürprizlerle karşılaşmamız kuvvetle muhtemel.
bugunnelerizledim'in facebook sayfasında bazı bilgilere herkesten önce ulaşma şansınız olduğunu unutmayın...
foto: people magazine
geçen cuma akşamı bu fotoğrafı görünce çok heyecanlandım. di caprio'yu ise yıllardır ilk defa beğendim. bir kere daha beğenmiştim, romeo haliyle, gün batarken sigara içiyordu, luhrmann onun içindeki yakışıklıyı dışarı vuruyor diyebilir miyiz?
işte o fotoğraf. burada sigarasını göremesek de, soundtrack ile birleştiğinde, bir de oldukça sıradan görünümlü juliet'imiz claire danes'i seçmiş olmasıyla, e tabii ethan hawke (reality bites zamanları) ve terminator 2'nin edward furlong'vari saç modeli itibariyle de romeo karakterini sevmekten geri duramıyoruz.
film seneye kasım'da vizyona girecek, bu süreçte ben hep yanınızda olacağım, merak etmeyin...