işte o kazak. @f.
hiçbirşey izleyemediğim gibi uyku düzenimi de halen oturtabilmiş değilim sayısı az ama öz izleyicilerim.
tangled/karmakarışık yani bir rapunzel anlatımındaki bu karakterlerin hepsi de birbirinden güzel. zaten disney prenseslerinin ilginç hayvanlarla olan ilişkilerine tanığız hep de (aklıma gelen ilk örnek aslında pek de ilginç olmayan küçük deniz kızı ve bir istakoz olan sebastian'ın dostluğu) buradaki bukalemun karakterini ne çok sevdiğimi bir kez daha anladım. peki o ata ne demeli? o kıvrak hareketlere ve zekaya? en sıradanı rapunzel'in kötü üvey annesi. bu arada rapnzel'i mandy moore, flynn rider'ı ise bu sene sonlanan chuck dizisinden bildiğiniz zachary levy seslendiriyorar.
izleyemedim demeyelim, çünkü neticede friends olsun, ara sıra beğenerek ara sıra da sinirlenerek izlediğim the walking dead olsun (örneğin dünkü bölümde dizinin iki ana kadın karakteri arasındaki tartışmayı acayip detaylı, mantıklı ve anlamlı buldum, neredeyse içimin yağları eridi hatta o tüfeksiz düello esnasında, ama işte sonra tüm o cibilliyetsiz karakterler çıkıveriyorlar ortaya işin tadı kaçıyor bir anda, neyse), çeşitli seyirliklerim olmadı değil. hatta dün akşam tam da atillayı forbrydelsen/missing'in ikinci bölümüne başlamaya ikna ettiğimi sanırken* bir anda kendimi tangled/karmakarışık adlı daha önce izlemiş olduğum (@m) disney animasyonunu seyrederken buldum. ha pişman oldum mu? hayır tabii ki. çünkü çok güzel. ve hatta şahane.
*aylardır harddiskimde bekleyen bu danimarkalı polis dizisinin ilk bölümünün ilk yarısını işte böye aylar önce izlemiş, devamını getirmemek için kendimi zor tutmuş, ancak sevdiceğimin de hoşlanacağı bir tür olduğunu bildiğimden nefsime hakim olmayı başarmıştım. kendisi geçen cumartesi akşamı izlerken uyuyakalmış olsa da ona uyuduğu tüm bölümleri özetleyebileceğimi düşünmüştüm. evet okura not: evimizde birşeyler izlerken uyuyakalan tek fert ben değilim.