ebeveynimin festival güncesi s33e04

dördüncü gün suriye topraklarında başladı. humus'a dönüş, 19 yaşındaki milli takım futbolcusu basset ile 24 yaşındaki video-aktivist osama'yı üç yıl boyunca izliyor. meydan'ı hatırlıyorum.

Humus'a Dönüş'ü izleyemediğime üzüldüm.

Ebeveynim durumdan hayli etkilenmiş görünüyordu çünkü, sadece onlar da değil, filmin sonunda izleyenlerin çoğu sorularını yanıtlamak üzere salonda hazır bekleyen yönetmen Talal Derki'yi can kulağıyla dinliyordu. Ben de ucundan azıcık yetiştim Esin Küçüktepepınar'ın moderatörlüğündeki soru-cevap'a. Bundan birkaç hafta önce izlediğim ve Gezi'yi baştan sona yeniden yaşatan Meydan'ı anımsadım ebeveynimden filmi dinlerken. Bizi de böyle günler bekliyor belki...

ben o çocuğu yerim, yerim!

Zar Oyunu / Liar's Dice'ta festival başladığından beri ilk kez annemle yan yana oturduk. Bu her şeyden önce komik bir birliktelikti çünkü filmde oynayan inanılmaz tatlılıktaki, Heidi'nin Hintli versiyonu oldugunu düşündüğüm minik kız çocuğu hakkında (o keçi yavrusundan bahsetmiyorum bile, şimdilik) 'yerim seni ben yerim' cümlesini defalarca telaffuz etti.

Duygularıma tercüman olduğunu söylememe gerek yok, yukardaki resim ise gerçeğinin onda biri bile değil, ilk göründüğü sahneden zıplaya zıplaya yürüdüğü (Heidi) ya da annesinin konunda uyuduğu sahnelere kadar her göründüğünde insanın kalbini ısıtıyordu gerçekten. Az önce bahsettiğim keçi yavrusuyla birlikte filmi görsel açıdan en üst noktaya taşıdıklarını, hatta belki de filmin bazı anlarda sırtını biraz bu ikiliye dayadığını söyleyebilirim. Bunu dışında filmin başrol oyuncusu, Kamla rolündeki Geentanjali Thapa filin sonunda soruları yanıtladı, bazılarına sadece bölgede yaşayan Hintlileri ilgilendiren ayrıntılı cevaplar verse de onu da film boyunca sevdik ve oyunculuğundan rahatsız olmadık.

Filmle ilgili benim şöyle başka bir notum ya da şaşkınlığım var dile getirmek istediğim; Berlin'de Kuzu'yu izlemiş ve çok sevmiştim. Hani Kutluğ Ataman'ın Erzincan'da kendi doğup büyüdüğü köyde çektiği Nesri Cavadzade'li son filmi. Her iki filmdeki kadınların kocalarının şehre para kazanmaya gidip akıllarını bir şekilde kaybetmeleri itibariyle konuları, bu da yetmezmiş gibi Erzincan'la Hint-Tibet sınırında bir köy olan Chitkul'un coğrafi özellikleri, Kuzu'daki iki çok başarılı Zar Oyunu'nda ise aşırı tatlı küçük oyuncularının ön planda olmasıyla da ortaktılar. Hani birArmageddon-Deep Impact, Mirror Mirror-Snow White and the Huntsman ya da Yves Saint Laurent-Saint Laurent değil ama aşk tesadüfleri sever diyelim. Festivalde oynuyor olsaydı ben de söz alıp Thapa'ya Kuzu'yu mutlaka izlemesini söyleyecektim ama ne yazık ki yok...

s33e05: Baştan Çıkarılmış ve Terk Edilmiş ve İnfaz (gitmeyi ben de çok istedim, berlin film festivali'nde de kaçırmıştım, artık vizyonda kısmetse... ve girerse...) ile karşınızda olacağız...