ebeveynimin festival güncesi s33e07

mia wasikowska onu neden kariyerinin başından beri desteklediğimi bir kez daha kanıtlayan
müthiş bir performans sergiliyor filmde

Dün sabah ailecek City's'de toplandık. 
Ben Dünyada 20.000 Gün'ü ektiğim için üzgün ve tedirgindim, az sonra izleyeceğim şeye değip değmeyeceğinden habersiz.
Ah.
Ama işte sonra, değdi.

Yarışma filmlerinden biri olan Çöldeki İzler'i salonun farklı köşelerinde izlerken aynı oranda göz yaşı dökmüş olmalıyız. (Annem ağlamaya ortalarında başladığını söyledi, sesinde bir rekabet sezdim)
Ebeveynim beraberce geçirdikleri ve dozu her gün değişen nezleleri sebebiyle benden daha da zor anlar yaşadılar. Böyle anlatınca sanki bir melodram izleyeceğinizi de sanmayın, müthiş manzaralar ve kararlılık eşliğinde Avustralya çölünü geçmeye çalışan Robyn Davidson'ın gerçek hikayesi, onun yalnız kalma isteğini çok iyi anlamamız ve kedimiz Rita'yı da yıl sonunda kaybetmiş olmamızdan ötürü (yakın zamanda yaşadığımız bir başka kayıptan bahsetmeye henüz dilim varmıyor) biraz fazla etkilenmiş olabiliriz.
Benim arkasından izlediğim film bir hayli komik Frank olmasa, bırakır çıkardım herhalde.
Bir filmden böyle etkilenmeyi özlüyor ve seviyoruz.
Çöldeki İzler / Tracks'i hepinize tavsiye ediyorum. Ha unutmadan bir de Adam Driver sürprizi var filmin, ben böyle söyleyince sürprizlik bir yanı kalmıyor tabii biliyorum...

robyn davidson ve robyn davidson

tanrının oğlu, günün birinde durulacağını ümit ettiğim bir james franco filmi

Günün ilk filminden o kadar etkilendi ki ebeveynim, bu James Franco filmini izleyeceklerini görünce listelerinde bayağı üzüldüm şahsen onlar adına.
Çok şikayetçi de olmadılar aslına bakarsanız.
Ama şimdi notlarıma bakıp da pek bir şey dememiş olduklarıni görünce daha iyi anlıyorum hislerini.
Sadece telefonda annem durumu Taş Bebek'le kıyaslayarak özetlemeye çalışınca ben kendisine biraz darıldım, annecim dedim sen unuttun galiba ama ben çok sevdim Taş Bebek'i. Bu sefer o da üzüldü, ama filmi sıkıcı, uzun ve anlamsızlar listesine atmış olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu. Annemi bir şeylere ikna etmek ise hayatımın amacı, sanıyorum, daha yeni anlıyorum.