bugün neler izledim: 07.09.2014 (updated)

'bir uçakta yaşanan esrarengiz olaylar, ucuz karakterler, kötü casting, kötü prodüksüyon'

archer'a olan bağlılığımız gün geçtikçe artıyor. kahvaltılık dizimizin karakterlerini tanıyoruz, tanıdıkça daha çok gülüyoruz... bu konuya böyle her bugün neler izledim postunda değinebilirim de değinmeyebilirim de. yani baktım ki çok ilginç bir durum var sizi bundan haberdar etmek benim en önemli görevim. şimdilik aramızın iyi olduğunu bilmeniz yeter. ha bir de ben çizgi film izlerken seslendiren aktörün sesini tahmin etme oyunu oynuyorum içimden, bugün yine 1-0 öndeyim. jeffrey tambor'ı bildim archer'da. hani arrested development'deki adi baba. evet, len trexler'i seslendiriyordu, paris'teki ajansın başındaki adamı.

neyse, aslında yapmam gereken onca iş varken şimdi kucağımda bilgisayar yarı dikkatle 7500 isimli 'bir uçakta yaşanan esrarengiz olaylar, ucuz karakterler, kötü casting, iğrenç prodüksüyon' filmi izliyorum.

bu koltuğa otururken asıl amacım venedik kazananları hakkında etraflıca bilgi sahibi olduktan sonra paylaşmak ordan da toronto film festivali'nde neler oluyormuş bir bakınmaktı, yaptım, yapmadım da değil, ama sonra tabii işler uzadı, oradan oraya salınırken kahvaltının da midemdeki etkisinin geçmeye başladığını fark ediyorum şimdi mesela. nutella? çekirdek? saat daha 13:00 bile olmadı! ne çekirdeği yahu! (alkollü içecek gibi düşünün, hatta daha da beteri, bunu akşam 17:00'den önce tüketmemek gerekiyor) (ama mesela içki öyle değil, 12:30'da öğle yemeğinizi yerken yanında bir kadeh bir şey içmenizin kimseye bir zararı olmaz) buldum! üzüm! (üzüm yıkanmamış ama mürdüm varmış, bu aralar içinde sadece ü harfi bulunan meyveleri tüketmem gerekiyor, bilmiyor muydunuz yoksa?)

bi saniye, kabin basıncı düşüyor sanırım!



evet tam da korktuğum gibi. bu amy smart da bir türlü tam ünlü olamadı. güzel kız aslında, yeteneksiz heralde, pek de izlemediğim için kendisini, bilmiyorum... film aşırı kötüydü. nokta. hani sanki lost'un içine samara kaçmış, ama sonra o da sıkılmış bırakmış gibi kötü.

akşama iyi bir cila gerekecek bunun üzerine.
şimdi biraz iş bitireyim de sonra düşneceğiz artık...

çok tatlı bir çift olduğunuz doğru

akşama cilayı biraz da geç bir saatte bugüne dek sadece bir kez izlemiş olduğum ve aslında o zaman da sevmiş olsam da daha sonra pek ilgilenmediğim wedding crashers ile yaptım. cila deyince insan biraz daha heybetli bir şeyler duymak istiyordur eminim ama dün hafif ve eğlenceli seyirikler için doğru gündü, en azından benim için...

senin burada oynadığını nasil da unutmuşum ve pislik rolü ne kadar da yakışmışmış meğer!
ben de bir kez bir wedding crash ettim bu arada. çok da eğlenmiştim. hem de tam 30. yaş doğumgünüme denk gelmişti ve çeşmedeydik. zaten düğün sahibesi de sonradan durumu anlayış ve şefkatle karşılamıştı. düğüne gerçekten davetli olan yakın arkadaşlarımın geniş gönüllülüklerinden kaynaklanmıştı durum. yoksa piste bile çıkmadık, owen wilson ve vince vaughn gibi yüzsüzlük yapmadık anlayacağınız!

seni de unutmuşum. 

neredeyse ilk kez izler gibi izledim filmi. rachel mcadams'ı, bradley cooper'ı filan hep unutmuşum. arada talk showlara filan katıldıklarında bahsi geçiyor ama konumlandıramıyordum bir türlü, hangi roldeydi ki orda yeeaa diye düşünüp sonra da pek önemsemiyordum açıkçası. neyse, bunlar hep yeni listelere gebe sevgili bugün neler izledim'ciler. romantik komedis v 2.0 'la mı devam etsem en iyi pazar filmleriyle mi kararsızım... bakalım. fikirlerinizi beklerim. sevgilerimle, iyi haftalar, deniz.