bu hafta vizyonda: 10 ekim




bayağı enteresan bir haftasonu bizleri bekliyor sevgili izleyiciler.
vizyona girecek beş film var... ve beşi de izlenesi! diyebilmeyi isterdim ama dürüst olmam gerekirse izlenmez.
bu yüzden sizlerin elindeki seçenekleri elimden geldiğince azaltarak aile bütçenizi korumaya çalışacağım.


seçilmiş kişi genç oyuncularının önüne yeni iş imkanları atmak dışında bir işe yarayacak gibi görünmüyor 

ilk elenecek filmimiz the giver/seçilmiş kişi.
jeff bridges'ın young adult'lardan para kazanmak ve kendi çocuklarına daha yüklü bir miras bırakabilmek için haklarını satın aldığı, meryl streep'in de yine aynı sebeplerden oynamayı kabul ettiği film stock image'larla çekilmiş bir kitap uyarlaması. ve büyük bir zaman kaybından öteye gitmiyor.



listeden elenecek ikinci film transcendence/evrim. bu film neden şu an vizyona giriyor anlamış değilim. gişede çoktan devrilmemiş miydi? nisan ayında vizyona girmiş olduğu düşünüldüğünde anavatanında... paul bettany, johnny depp ve rebecca hall'u bir araya getiriyor film. hani hollywood'un en yakışıklı ve güzel sesli sarışınını özledim, ne olursa olsun izleyeceğim diyorsanız bilemem... yoksa senaryo hiç akıl karı değil, izleyicinin zekasını hiçe sayan cinsten uydurmasyonlarla dolu. dramatik açıdan da ikna edici değil... ev sinemasına saklayın derim.

sadece sıkıcı insanlar sıkılır. böööö

bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. yani fragmanını izledim tabii o kadar. good people/ölümcül oyunlar (türkçesiyle bize oyunlar oynayan bir başlık daha) james franco ve kate hudson ciddi rollerde karşımıza çıkıyorlar. şaşırıyoruz. yani ben franco'dan baya bir sıkıldım. o yüzden vizyona girdiği için heyecanlanmış numarası yapamayacağım. buyrun bu da fragmanı:



merhaba beyefendi

haftanın bir sürprizi daha var ve o da woody allen'dan geliyor: magic in the moonlight/sihirli ay ışığı. colin firth ve emma stone'un başrollerinde oynadıkları film allen'ın son avrupa kaçamağı. kim ne derse desin izlenecek olanlardan. 


ben affleck'in rolüne bu kadar yakıştığı olmamıştı
haftanın yıldızı ise tabii ki kayıp kız. cuma gecesi işi gücü bırakıp onu izlemeniz gerekiyor. tartışmasız... hadi olmadı pazar...