cake


az önce cake'i izledim.
jennifer aniston'ın altın küre'ye aday gösterilince herkesin çok şaşırdığı, oscar'a gösterilmeyince yine o kadar şaşırıldığı filmi.
➳ ⇰ ➵



10-12 dakika kadar daha kısa sürebilirdi, aynı mekanlara çok girdi çıktı (felicity huffman'ı son ziyareti olmazsa da olurdu mesela) filan belki, ama bunun dışında acısıyla başa çıkmaya çalışan insan portresini sevdim aniston'ın. william h. macy'yi karşısında bulduğu andaki tepkisini, fiziksel acısını yüzüne ve vücut diline yansıtışını da sevdim. chris messina burdan da çıkınca karşıma açıkçası biraz güldüm, ama yakışmış o da kısacık rolüne. mamie gummer da öyle. huffman o gözlüklerin arkasına fazla gizlenmiş, teatralleşmiş, kadının sana bugüne kadar bir el kaldırmışlığı var mı ki korktun o kadar felicity diyesim geldi. karı koca aynı filmde oynamış olmaları da komik. william h. macy'yle felicity hoffmann karı kocalar evet. sonra bir sahnede ki bu tanıtım videosu olarak da çok döndü, tijuana'ya eczaneye gittikleri sahne evdeki yardımcısıyla, tijuana'yi temsilen manu chao, desaparecido başladı çalmaya. tabii ben kendimi bir anda 2001 yılında buldum. neyse sanırım en çok sevdiğim, acısı üzüntüsü bir yana aniston'ın sevimsiz karakteri oldu. tabii bunun yanı sıra kendini bize sevdirmenin bir yolunu yine de buldu (bakınız: yine tijuana'da bu sefer restoranda yardımcısını eski arkadaşlarının gıcıklıklarından korumak amaçlı jesti) ama bu da bir film, ana karakteri sevmek fena bir şey değil. (bunu dedikten hemen sonra aklıma inside llewyn davis geldi, ne uyumsuz herifti oscar isaac hah, ama bu filmi sevmemize engel teşkil etmemişti öyle değil mi sevgili izleyiciler?)

oscar adaylarına siz şuradan bakın ama sanki mesela rosamund pike ya da julianne moore'un yerine aniston pek ala aday gösterilemez miydi? moore'un filmi still alice'i henüz izlemedim bu arada, atıp tuttuğuma bakmayın böyle. ama özellikle de o iğrenç kıyafetle altın küreler'e geldiğinden beri rosamund pike'a daha da bir gıcık olduğum doğrudur!