💌 tavsiye mektubu (pları)

elle fanning büyüdü 

 bu hafta iki ayrı mektup var size. okuyun. 💌



bkz. kas

tavsiye mektubu 1: benim gibi Bourne'u hala izlememiş olanlara öneri:The Neon Demon. sinemayı sinemada izlemek isteyenlere tabii bu. ha yok, evde korsanlık edeceğim derseniz Independence Day: Resurgencekonusunda uyarmak isterim, zamanınıza yazık çünkü. aynı kategoride başka bir yavan film de The Legend of Tarzan.

bkz, kas
Alexander Skarsgård'ın kasları bile kurtarmıyo filmi, yani karısı rolündeki Margot Robbie daha sıkı diyim tarzan'dan. hayır zaten tarzan'ın nasıl bir karısı olur? sen git gorillerle büyü sonra şehir hayatını tercih et, bi acayip doğrusu. asıl konumuza gelirsek: the neon demon, Drive'ın yönetmeni Nicolas Winding Refn'in bu sene cannes'da yarışan filmi... tabii pek as salonda gösteriliyor, ama uğraşmaya değer. iyi hafta sonları.

bi rahat bırakmadı kızı hayvanat

tavsiye mektubu 2: sinemada bu hafta izlenebileceklerden biri de The Shallows. yalnız, yakın tarihte deniz tatiline filan çıkacaksanız bir kez daha düşünün derim. neler olacağını adınız ya da avcunuzun içi gibi bilecek olmanıza rağmen, hatta isteseniz filmin senaryosunu bile yazabilirsiniz, ama bu, izlerken koltuğunuzda bin bir pozisyon değiştirmeyeceğiniz anlamına gelmesin. ben şahsen ayakkabılarımın bağcıkların çıkarıp tekrar taktım bir noktada geçen hafta yapılan basın gösterimi esnasında. blake lively'yi bugün bir de Cafe Society'de izledikten sonra çok da fena olmadığına karar verdim, zaten o vücutla... ya neyse, çok gerilimli bi film, o hayvan bi inatçı bi inatçı, ruh hastası eder kafası en sağlam adamı, kızın peşini bi bırakmıyo. aşırı gerileceğiniz bi 86 dakkayı göze alabiliyosanız izleyin. evet ilk dakikasından son dakikasına gerilim garantisi var filmin, karada bile.