transparent s03 / bir iç dökümü


 iç dökümü :  üçüncü sezonunu izlememiştim. çünkü ikinci sezonda özellikle ayyuka çıkan, altı çizilen dini meselelerden çok sıkılmıştım. bu sezonda da durum hiç değişmemiş. ramazan special'i izlemek gibi televizyonda.
ki, öyle bir alışkanlığım hiç olmadı. yahudi dini propagandasına dönüşüyor transparent. benim durumumda ise tam tersi. neyse, yine de izledim. dün başlayıp bugün kahvaltıda bitirdim. en son dini bu kadar konu eden ne izledik diye düşündüm: 7th heaven? samanyolu tv'de bir şey? sonunda biraz fark edip araya bir de biyolojik oğlunu sokup josh'ı (jay duplass) hristiyanlığa yönlendirmişler. ay. hikayenin akışına diyeceğim bir şey yok, bu sezonki flashback'lerden de özellikle zevk aldım, fakat maura'nın bunalımlı halini hissedemedim içimde bir türlü örneğin ve kızgınlığa dönüştü bu bende. anne rolündeki shelly zaten dayanamadığım bir karakter, ama son andaki çıkışını sevdim, rezil olacağı bir durumda kalmasını hiç istemedim. kaplumbağa shelly'yi de sevdim shelly'lerden bahsetmişken, 30 yıl boyunca evin havalandırma kanallarında dolaşıp ailede olup bitene tanıklık etmiş olmasını ve sonra bir anda ortaya çıkmasını. dördüncü sezonu izleyecek miyiz yine de sadede gelelim. evet. e o zaman ne konuşuyorsun? hashtag iç ses.