2019'un en iyi DİZİLERİ, #bence




2019'un en iyi dizilerini seçmek hiç kolay olmadı. keyif aldım o ayrı, ama gerçekten çok zorlandım. iki haftadır da yayına almış olmama rağmen güncelleyip duruyorum. sıralama yok. hepsinin yeri ayrı çünkü. ama chernobyl birinci... aşağıda toplam üç liste göreceksiniz bu arada; ilkinde bu yıl ilk sezonu yayınlanan diziler var, ikincisinde bu yıl devam sezonları yayınlanmış olanlar. üçüncü liste ise ilk sezonları yeni başlayan ve hala yayınlanmaya devam eden, takdire şayan gördüklerim bulunmakta. iyi seyirler şimdiden...



CHERNOBYL O neydi öyle be!



SUCCESSION SEASON 1 ve 2 AMAN ALLAHIM. Game of Thrones da neymiş, asıl taht oyunları Manhattan’da oynanıyormuş da haberimiz yokmuş. Ha bir de sonsuza kadar tek bir jenerik şarkısı duyacaksın deseler bu Succession’ınki olurdu.



PEN15 Hayatımda izlediğim en komik, en kalpten, en gerçek, en tanıdık şey. Pen15'le tanışmadığınız her dakika aleyhinize işliyor. (İki en yakın kız arkadaşın ergenliğe girişleri 30'larındaki Maya Erskine ve Anna Konkle tarafından canlandırılılıyor. Geri kalan oyuncuların ise hepsi 13-14 yaşlarında. Bunun fantastik bir komedi olduğunu filan da düşünmeyin sakın çünkü değil. Her şey çok normal. Çok mantıklı.)



AFTER LIFE Ricky Gervais. Söyleyeceklerim bu kadar. (İkinci sezonu şubatta bekliyorum ben... İnşallah yanılmam.)



UNBELIEVABLE "Vay anasını sayın seyirciler,”cinsinden. Gerçek hikaye olmasına mı, oyunculukların şahaneliğine mi (Hello Merritt Wever, Toni Collette ve Kaitlyn Dever) şapka çıkarayım bilemiyorum. Çok etkiledi.



WHEN THEY SEE US Al sana bir tane daha. Aylar sonra bile boğazımdaki yumru ve beyaz adama olan nefretim aynı yerinde.



MODERN LOVE Amazon'un antolojik dizisi. her bölümü The New York Times köşesinden ilhamla yazılmış başka bir aşk hikayesi anlatıyor. Favorilerim var ama her biri su gibi akan bölümler. İzleyiniz.



THE MORNING SHOW Jennifer Aniston’ın ekrana dönüşü. Daha soluksuz beklediğim bir dizi olmamıştı galiba. Billy Crudup’un askerleriyiz.



SEX EDUCATION Oh hello! İkinci sezon 17 Ocak’ta gelsin de tadımızı bulalım!



EUPHORIA Zendaya’nın dizisi. HBO olduğu için sınırlar tavan yapmış, yok olmuşlar. 'Liselim' kavramının yerinden oynadığı zamanlar bunlar ya da kısaca Gossip Girl on crack.



RUSSIAN DOLL Natasha Lyonne’un yazdığı ve başrolünde oynadığı dizi, tam ondan vazgeçebileceğiniz bir anda öyle kıvrak bir dönüş yapıveriyor ki, “İyi ki kalmışım bu partide,” diyorsunuz.





KIDDING Elim uzun süre izlemeye gitmese de sonra neden bu kadar beklemişim dedirten bir Jim Carrey dizisi. Kara komedi? Olabilir. İkinci sezonu da geliyor, mutluyum. Bu aslında 2018 bu arada... Ama ben yazın izlemeye başladım, o yüzden burda.




FOSSE/VERDON Hem Michelle Williams hem de Sam Rockwell'in harika oyunculuklar sergilediği, fiziksel emek gerektiren cinsten performansların sunulduğu, gerçek kişiler olan dansçı, oyuncu ve koreograf Gwen Verdon ve yönetmen kocası Bob Fosse'nin hikayesi. 




ON BECOMING A GOD IN CENTRAL FLORIDA Kirsten Dunst televizyona dönmem demişti Fargo'dan sonra ama herhalde reddedemeyeceği bir teklif yaptılar. Çok zor işmiş, çok yormuş  Fargo öyle bahsediyordu o dönem. Nasıl olduysa bu sefer bir de daha yeni doğurduğu  bebeğini emzirirken başlamış çekimlere. Neyse sonuç olarak Amway'imsi bir şirkete tüm parasını ve kocasını kaptıran bir kadını canlandırıyor burada ve çok başarılı. Dizi biraz zor aksa da izlemeye değer.



SEZONLARCA...



FLEABAG SEASON 2 Fuck you Phoebe Waller-Bridge. Sincerely yours, Deniz. İlk sezondan bile daha iyi bir ikinci sezon yazmayı nasıl başardın? Hem de ikinci bir sezon yapmayacağına yeminler etmişken. Biz şimdi bir üçüncünün hayali nasıl kurmayalım? #THEHOTPRIEST

THE OA SEASON 2 Bu dizi başımıza gelen en acayip şeylerden biriydi. İki sezon çekilebilmesine bile hayret ettikten sonra susup oturmamız bekleniyor sanırım ama benim hala ümidim var.

STRANGER THINGS SEASON 3 Televizyondaki en zengin şov: Dostluk, macera, aşk, aksiyon, bilim kurgu. Ne ararsanız ve daha fazlası. Ayrıca: #HOPPERISALIVE



THE GOOD FIGHT SEASON 3 Bir spin-off ancak bu kadar güzel olabilirdi (hello Frasier tamam, kıskanma) ve oldu. The Good Wife'ın ardından Diane Lockhart'ın maceralarını izlemeye devam etmek ve bunun daha da feminist ve hümanist bir damardan olması kadar güzel bir şey olamazdı. Ve tabii ki üçüncü sezonun kralı: Mr Roland Bloom aka. Michael Sheen.

THE CROWN SEASON 3 Hoşgeldiniz Olivia Colman ve Helena Bonham Carter, sefalar getirdiniz.

GLOW SEASON 3 En sevdiğim sezonuydu Glow’un, dördüncüsü final, vedalaşmak acıtacak.



THE END OF THE F*** WORLD SEASON 2Ben çok seviyorum valla bu Amerikan tarzı yaşayan İngiliz çocuklarını.

CRASHING (US) 1, 2 VE 3. SEZON Ben ancak keşfettim, keşfetmemle vedalaşmak zorunda kalmam da bir oldu ne yazık ki. Çok hızlı tükettim... Komedyen Pete Holmes'un stand-up komedi şöhret yolu hikayesi. Hayır otobiyografik değil. Judd Apatow yapımcılarından dizinin. 

YOUNGER SEASON 6 Tam bi’ çerez tam bi' kakafoni. Bayılıyorum.

911 SEASON 1 ve 2Dönme dolaplar mı ters dönmedi, tsunamiler Los Angeles'ı mı yutmadı; Ryan Murphy'den harika bir felaket dra-medyası.

GREY’S ANATOMY SEASON 16 Vazgeçmem, vazgeçemem senden asla.

NEW AMSTERDAM 1 & 2. SEZON Doktor Max Goodwin’in o tatlı inadına, dizinin aksak ritm caz müziklerine, dozunda melankolisine ve çerezliğine şapka. Grey's Anatomy'ye alternatif arayanlara duyurulur.



MR. MERCEDES SEASON 3 Mükemmel mi? Hayır. Ama vazgeçemiyorum. Brendan Gleeson is the glue (glee-glue, anladınız siz onu) that hold us all together.




BROAD CITY En zor veda kategorisinden mansiyonların mansiyonu Broad City kızları Ilana Glazer ve Abbi Jacobson’a. Henüz tanışmamış olanlara çok imreniyorum.


THE AFFAIR 5. SEZON Güzel başlayıp sonra derin bir çukura yuvarlanan The Affair bu sezonu şanına yakışır bir vedayla tamamladı. Bu şarkıyı dinlerken hep beni düşünün.

özel mansiyon:



THE MANDALORIAN Başta bir ısınamadım gibi oldu, şimdi seviyorum. The Child aka. Baby Yoda'nın bunda etkisi büyük elbette.




SERVANT M. Night Shyamalan'ın (Altıncı His) ilk dizisi. Karanlık, esrarengiz. Tam da filmleri gibi, ama daha da modern bir anlatımla. O da ne demekse... En tatlı sürprizleri de Six Feet Under'ın Claire Fisher'ıyla (Lauren Ambrose) Ron Weasley'i (Rupert Grint) aynı çatı altında bir araya getirmesi!




WATCHMEN Yeni başladık, çok iyi gidiyor. Filmini pek sevmemiştim o yüzden mesafeliydim. Sonra bir gün izlenecek her şey tükendi ve zamanı geldi. Bazen sırasının gelmesi gerekiyor.