tarihi yeniden yazmak deyince insanın aklına hemen once upon a time in hollywood ve the ingloriuos basterds geliveriyor. 40'larda hollywood'da geçecek dizide siyahiler ve beyaz dışı ırklar bu çok ikonik dönemde daha önemli ve ön planda yerler edinebilmiş olarak resmedilecekler, yani aslında olmaları gereken yerlerde, söz sahibi pozisyonlarda.
the politician başta olmak üzere murphy son zamanlarda biraz hayal kırıklığı bende. mesela american horror story'nin son sezonunu da bitiresim yok, şimdilik rafa kaldırdım. belki de kandan soğumuşumdur bilmiyorum ama bana olmadı bu sezon ki şu ana kadar hep heyecanla izledim, 1984 adındaki ve 13. cuma benzeri bir kampta yaşanan cinayetleri zamanda gelgitlerle anlatan hikayesinden de oldukça ümitliydim bu sezonun.
hollywood ise murphy'nin en tutkunu ve daha da önemlisi bir parçası olduğu konu. feud: bette and joan'da ne kadar ama ne kadar iyi bir iş çıkarmış olduğu düşünülünce de (beni ilk sıralarımda yer alır her zaman) ümitlenmekte haksız sayılmayız diye düşünüyorum.
kadrodan da bahsedeyim, hatta şuradan paylaşılan ilk fotoğraflara bakabilirsiniz: geçtiğimiz haftalarda paylaşmıştım instagram hesabımdan, eski ve yeni harika aktörler arz-ı endam ediyorlar: darren criss (versace), jim parsons (big bang theory), patti lupone, sam weaving (smilf, ready or not), mira sorvino, rob reiner (when harry met sally'nin yönetmeni), maude apatow (euporia), laura harrier (spider man homecoming, blackkklansman) gibi...
o yıllarda yaşamış, rock hudson, scarlett o'hara ve vivien leigh gibi gerçek şahıslar da varlar bu arada hikayede, yani tamamen bir fantezi değil izleyeceğimiz şey.
yedi bölümlük hollywood 1 mayıs'ta netflix'te olacak, eve kapanacağımız bir başka hafta sonumuz ne izleyeceğimiz şimdiden beli olarak geçecek, neyse ki, oh neyse ki! :)