emily in paris: yeni bir sex and the city jenerasyonu yaratmayı hedeflediğini düşündüğüm bu diziyi elbette ki izleyeceğim. hızlı akacağına da eminim ama yine de büyük beklentilerle girişmeyeceğimin altını bilhassa çizmek isterim.
bu ay ekim ayı yani cadılar bayramı ayı, izleme mekanizmamızın lokomotifi amerikan halkının da en sevdiği bayramlardan, yüzyıllar önce yaktıkları cadıların ahı tepelerinde, haberleri yok. neyse bu cadılar bayramında bunlar hep sinemada ya da evlerinde toplanıp korku filmi izlediklerinden biz korku filmi severler de bu durumdan payımıza düşeni alıyoruz. 2020 yılında da payımıza düşen de en başta ilk sezonunu beğendiğim ikinci sezonunu ise sabırsızlıkla beklediğim haunting of hill house idi ki mini dizi klasmanında olduğundan farklı bir isimle çıktı karşımıza: haunting of bly manor. yani yine bir ev milleti yerden yere vuracak, belli. nocturne ve books of blood da ekim ayından payımıza düşen korku filmleri. hulu'nun bir korku dizisi daha var, into the dark, yeni haberim oldu oysa ki ilk bir buçuk sezonunu geride bırakmış bile, onun da ikinci sezonunun ikinci yarısının ekim ayında karşımıza çıkacağını düşünüyorum, haberdar ederim.
this is us: beşinci sezonuyla kasım ayında aramıza döneceklerini açıklamışlardı fakat sonra tatlı bir sürpriz yapmak ya da haber niteliği taşımak için/artık kimseye güven olmuyor, yeni sezonun başlangıcını 27 ekim'e çektiler. neredeyse her sene yaptıkları gibi iki bölüm birden yayınlayacaklar hem de. beni hala şaşırtmayı başaran bir dizi, ağlamadan da duramadığım. mandy moore hamile olduğunu açıkladı ayrıca bir iki gün önce, yeni yılda doğuracakmış, artık çantalarla saksılarla filan gizlerler herhalde karnını ki zaten dizinin üçte ya da dörtte birini üçüzlere hamile olduğu günlere flashback yaparak geçiren bir senaryo olduğundan çok da zorlanacaklarını sanmıyorum.
artık stüdyoya dönüyor benimkiler ve ilk sunucumuz da chris rock! seyircisiz oynayacaklar ama mesela şu an drew barrymore'un programında çalışanlar aynı zamanda porgramı da izleyip tepki verebiliyorlar. komedi yapanlar için kahkaha en önemli şey dostum!

bunun kısacık bir kısmını geçen sene konuk olduğu saturday night live'da izleme şansımız olmuştu, david byrne'e zaten çok kalp. american utopia şubat ayına dek broadway'de oynanan/söylenen şovun tv yayını olacak.
nicole kidman, hugh grant ve donald sutherland gibi isimler big little lies'ın da yapımcısı olan david e. kelley'nin bu yeni dizisinde buluşuyor. mini dizi olarak kategorize edilmedi henüz ama yalnızca altı bölümden oluşuyor, drama gerilim, yönetmeni ise en son bird box'ını izlemiş olduğumuz, bizlere after the wedding ve brothers gibi kuzeyli dramalar hediye etmiş olan danimarkalı susanne bier.
eve kapandığımız mart-nisan aylarında izlemeye yeniden başladığım, kendimi de hızla kaptırdığım bir hızlı tüketim dizisi, pan intended, ya da cinas. 5. sezonu henüz amazona gelmedi ama gelecektir sanıyorum yakında. bir gariplik de america ferrera'nın dizinin yeni sezonunda olmayacağı, konuyu bir şekilde bağlayacaktırlar eminim ama tüm yapımı bayağı zorda bırakmış bu ani kararı america'nın söylentiye göre. benzer bir durum da mom dizisinde yaşandı bu arada, anna faris çekimlere birkaç gün kala ben yokum abisi deyivermiş...
bu duyarlı filmde eddie redmayne, sacha baron cohen, taze emmy'li jeremy strong-succession, yahya abdul mateen II-watchmen, joseph gordon levitt ve mark rylance gibi pek çok ünlü isim bir arada rol alıyorlar. yazar ve yönetmeni ise the west wing ve newsroom gibi dizileriyle tanıdığımız aaron sorkin.

beklentilerimi yüksek tuttuğum bir diğer film de rebecca. o da bir alfred hitchcock uyarlaması, armie hammer, lily james ve kristin scott thomas başrollerinde oynuyorlar bu netflix filminin, bana zevkle izleyecekmişiz gibi geliyor. gerilim dozu yüksek o yüzden aslında cadılar bayramı'na bağlayabilirdim belki bunu da ama istemedim, sırf afiş fontu bile kalitesini gösterircesine göz kırptı bana.

yine ilk sezonunu sevmiş olduklarımdan biri. yavaş bir başlangıçtı kendi adıma ama sonradan, belki de ama yalnızca değil, baby yoda'nın ortaya çıkışıyla ilgimi cezbetti. 30 ekim'de başlıyor.
şimdiden iyi seyirler ve mutlu sonbaharlar bitanems, inşallah covidli hasta sayıları daha fazla artmasın da geleceğe umutla bakacağımız günlerimiz geri gelsin. maskemizi takalım kalabalıklara girmemeye özen gösterelim ellerimizi bol bol yıkayalım ve evlerimizin tadını çıkaralım biraz daha!