dakika dakika 93. oscar töreni

en iyi film: nomadland

her sene başka bi macera! şu an kucağımda bilgisayar, orda youtube, karşımda tv orda trt2, bi yandan blogu da açtım gördüğünüz üzere, saatlerimiz 01:48'i göstermekte ve benim dakika dakika yayınım da böylelikle başlamış oldu.

bir yandan kırmızı halı yayını bulmaya çalışıyorum, trt 2'nin simultane tercümeleri içinde kaybolacağız belli ki diye korkmayı da sürdürüyorum.

sevgili arkadaşım emir sağ olsun bana orijinal yayının linkini buldu yolladı, trt'nin sesini kıstım, tıkanmayız inşallah.

törenin başlamasına 11 dakika kaldı.

ben yine kahve yaptım. daha acıklısı da karnımın acıkmaya başlıyor oluşu. ilk gurultular geldi bile bak.

regina king elinde bir oscar heykelciğiyle union station'daki stüdyoda yürüdü yürüdü ve steven soderbergh'in de yapımcılarından olduğu tören resmen başladı. haydi bakalım hayırlısı.

sakin bir salon, çılgın kalabalıktan uzakta, ama ruhsuz da değil. tören hissini alabiliyoruz, alıştığımız şaşadan çok uzaklarda da olsak. daha çok altın kürelerdeki gibi masalı bir düzen kurulmuş. sosyal mesafe başrolde.

gelen herkesin nasıl da defalarca test edildiğini anlatıyor regina king. maskeler bir takılıp bir çıkartılacak.

orijinal senaryo adaylarını tanıyoruz, sektöre nasıl atıldıklarını anlatıyor, tatlı bence. ama heyecan var, canlı yayın zor iş.

ve gecenin ilk ödülü:

EN İYİ ORİJİNAL SENARYO: PROMISING YOUNG WOMAN, EMERALD FENNELL

şimdi de uyarlama senaryo adaylarının hikayelerini dinliyoruz.

evet. çok mutluyum.

EN İYİ UYARLAMA SENARYO: THE FATHER, FLORIAN ZELLER & CHRISTOPHER HAMPTON

başka birinin kazanmasının çok ayıp olacağı bu ödülü yine de the father'ın aldığını görmek mutlu etti, rahatlattı, huzura erdirdi.

amerikan reklam kuşağını izlemek çok iyi geliyor. 

şimdi laura dern ve tüylü eteği sahnedeler. hoş görünüyor. keşke saçları daha az maşalı olsaydı.

EN İYİ YABANCI FİLM: ANOTHER ROUND (DRUK), THOMAS VINTERBERG

aralarından tek izlediğim film, o yüzden yorum yapmam yanlış olur ama ben filmi çok sevdim. kategorinin en iddialı adayı quo vadis aida idi bu arada, buldum galiba, yüreğim kaldırdığı an izleyeceğim.

laura dern hala sahnede, şimdi de en iyi yardımcı erkek oyuncu adaylarına geçtik. söylentilere göre daniel'ın iyi erkek oyuncu adayı olduğunu düşünen akademi üyeleri oylarını aynı filmden aynı kategoride aday gösterilen lakeith'e atmışlar. bence kaluuya kazanacak bahsi geçen akıl karışıklığı durumu güçleştirmezse. ama kalbimden geçen bir isim daha var ki o da sound of metal'daki performansıyla paul raci. bakalım.

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: DANIEL KALUUYA, JUDAS AND THE BLACK MESSIAH

dediğim oldu. bu arada kaluuya'nın annesi ve kız kardeşi de törenin her sene yapıldığı dolby tiyatrosundan izlemekteler yayını. union station'la dolby tiyatrosuna serpiştirmişler adayları. lakeith de kırmızı kadife koltuklardan selamladı şimdi rol arkadaşını.

don cheadle çok kötü bir kıyafetle sahnede. en iyi saç/makyaj ödüllerini sunmaya gelmiş. ve favori gösterilen yapım aldı ödülü.

EN İYİ SAÇ MAKYAJ: MA RAINEY'S BLACK BOTTOM, SERGIO LOPEZ-RIVERA & MIA NEAL & JAMIKA WILSON

muhtemelen kostümü de ma rainey alacak. bakalım...

EN İYİ KOSTÜM: MA RAINEY'S BLACK BOTTOM, ANN ROTH

bryan cranston önceden kaydedilmiş bir segmentle karşımızda, bir şeyler anlatıyo bakiyim ne anlatıyo... mekan kodak tiyatrosu sanıyorum. insaniyet namina bir ödül sunuyormuş: jean herscholt humanitarian award. bryan cranston'dan bir soğuma geldi bana. your honor'la yaşadım bu aydınlanmayı. çıkamıyorum içinden. çok abartılı geliyor, yürüyüşü bile.

ilk bir saati geride bıraktık. karnım guruldayalı da bir o kadar oldu. biraz fındık yiyim en iyisi.

simdi de bong joon ho seoul'dan bildiriyo. korece. ve altyazısız. heh, çevirmeni olan kız çıktı neyse, sharon, onu da bayağı iyi tanıyoruz geçen yılki törenlerden. işte bunlar soderbergh dokunuşları sanıyorum, gerekli mi? hayır.

EN İYİ YÖNETMEN: CHLOE ZHAO, NOMADLAND

spor ayakkabıları, iki yandan örgülü saçları ve makyajsız yüzüyle aynı filmin gibi taze bir nefessin hayatımızda (elbisesi hermes'miş). bu filmi annemle izlemek için sabırsızlanıyorum. babasıyla bir oyun oynarlamış küçükken, çince şiir ve tekerlemeler ezberleyip birbirlerini cümlelerini tamamlarlarmış. birinin ilk mısrasını okudu çince, her insan iyi doğar diye de çevirdi. "ben buna inanıyorum hala ve doğru olduğunu da gördüm," dedi. insanların içindeki iyiliği görmeye kaldırıyorum ben de kadehimi (su bardağımı) öyleyse, gözlerim hala yaşlı. bu bakış açısı beni çok etkiliyor. çok basit gibi ama değil aslında. uygulaması zor yani.

riz ahmed sahnede, en iyi ses ödülünü sunuyor haklı olarak.

EN İYİ SES: SOUND OF METAL, NICOLAS BECKER, JAIME BAKSHT, MICHELLE COUTTOLENC, CARLOS CORTES & PHILLIP BLADH

çok önemli bir kategoriye geldi sıra. en iyi kısa film. adaylardan biri olan the letter room ve görülmüştür arasındaki gereksiz benzerliği ortaya çıkaran kişi olarak özellikle merak ediyorum (gülme efekti) (ama öyle oldu gerçekten) two distant strangers'ı izledim ve bayağı iyiydi.

EN İYİ KISA FİLM: TWO DISTANT STRANGERS, TRAVON FREE & MARTIN DESMOND ROE

evet. filmi netflix'te izleyebiliyorsunuz. yarım saat. ben çok zorlandım. ruhum sıkıştı, ama sonra alıştım, çok da tatlı bir hal aldı zaten. tatlı mı? saatlerimizin 04:15'i gösteriyor olmasından bir dil sürçmesi yaşadım sanıyorum ki. bilhassa siyah vatandaşlara uygulanan polis şiddetini konu alıyor film. daha fazla bir şey demicem zaten kısa. izleyin.

en iyi kısa animasyonu sunmak üzere reese witherspoon sahnede. 

EN İYİ KISA ANİMASYON: IF ANYTHING HAPPENS I LOVE YOU, WILL MCCORMACK & MICHAEL GOVIER

çok ağlatıyor bu da, yine netflix'te bulabileceğiniz bir başlık. 

en iyi animasyona geçtik. benim favorim onward. söyleyip duruyorum. kazanma ihtimali yok. ay over the moon da adaymış. şaka mı? heh çok şaşırdık kazanana...

EN İYİ ANİMASYON: SOUL, PETE DOCTER & DANA MURRAY

heh, ezan da okundu. 04:29

bi de spielberg'in west side story'sinin ilk teaser'ını izledik bu gece. bir de nicole kidman, michael shannon ve melissa mccarthy gibi isimlerin rol aldıkları hulu dizisi nine perfect strangers ile tanıştık. coming soon henüz, tarih vermemişler. sekiz bölüm.

duyma engelli aktris marlee matlin sahnede, en iyi kısa belgesel adaylarını tanıtıyor.

EN İYİ KISA BELGESEL: COLETTE, ANTHONY GIACCHINO

şimdi de en iyi belgesel ödülünün sahibini öğreneceğiz. ben dick johnson is dead kesin aday olacak sanıyordum olmadı. bunların arasından sadece ahtapot öğretmenim'i izledim. o yüzden pek perspektif sahibi değilim, ama melis behlil'e ters düşmek pahasına ahtapotu sevmiş olan çoğunluktanım ben. yeni yılın ilk günü izlemiştik ailecek ve iyi gelmişti.

EN İYİ BELGESEL: MY OCTOPUS TEACHER, CRAIG FOSTER, PIPPA EHRLICH & JAMES REED

buradan şu anlaşılıyor, kesinleşiyor diyelim hatta, akademi üyeleri de insan, ve çoğu tercihi kulak dolgunluğuyla yapıyorlar. belki de ve bence kesinlikle, izlemiyorlar bile. biz de oturup her sene sonuçları bekliyoruz, tartışıyoruz filan, eğlence işte...

şu rebel rebel'ı da izleyeceğim. not düşmüş olayım. #yenidizi

steven yeun sahnede. annesinin 1991 yılında onu terminator 2'yi izlemeye sinemaya götürmesini anlatıyor. acaba haberi var mıydı böyle bir şey izleyeceğimizden diyor. muhtemelen yoktu. muhtemelen benimkilerinde haberi yoktu, hayatım kararmıştı, ama iyi ki izlemiştim sinemada. 

EN İYİ GÖSREL EFEKT: TENET

brad pitt sahnede. her sene daha da yakışıklı oluyor. en iyi yardımcı kadın oyuncu adaylarından olivia colman töreni londra'dan izliyor bu arada. sürpriz yok:


EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: YUH-JUNG YOUN, MINARI

bugüne kadar ismini yanlış telaffuz eden herkesi affettiğini söylüyor, nihayet brad pitt'le tanıştığına memnun olduğunu belirttikten sonra. ne kadar genç bir enerji, tam o çılgın anneanne gibi. brad'in man bun'ını da gördük. daha çok chignon gerçi.

bu akademi de ne sever şu halle berry'yi. 

EN İYİ PRODÜKSİYON TASARIMI: MANK, DONALD GRAHAM BURT & set dekorasyonu JAN PASCALE

berry hala sahnede, sırada sinematografi...

EN İYİ SİNEMATOGRAFİ: MANK, ERIK MESSERSCHMIDT

simply red'le harun kolçak ve mentalist simon baker arası bir tipi var bu adamın. ben bunu nomadland'in alacağından çok emindim. biraz şaşırdım.

lin manuel miranda sinemada ilk izlediği filmin yalnızca altı haftalıkken kramer vs. kramer olduğunu söyledi, sinemada ağlamayan tek kişi de oymuş bundan da özel bir gurur duyarmış. şimdi de a aaa vina'daki kız! yeni bir müzikal tanıtımı izliyoruz. oscar'larla ne bağlantısı var bunun onu anlamadım. in the heights. spielberg'ün west side story'sinden daha çok heyecanlandırdı beni bu açıkçası. (reklammış, hoop gitti kafa)

harrison ford sahnede. o da bir çeşit halle berry ama sahneleri ondan çok daha fazla hak ediyor ne kadar çok bilet sattırdığını düşünecek olursak hele. konuşurken bu kadar zorlanıp hırıltılar çıkaran birini canlı yayında izlemenin pek zevki yok bence. 

EN İYİ KURGU: SOUND OF METAL, MIKKEL E. G. NIELSEN

viola davis ve korkunç elbisesi sahnedeler. bu arada yıllardır fark ettiğim bir gerçek var ki o da kıyafetler canlı yayında fotoğraflarda göründüklerinden çok daha iyiler esasen. bu elbiseyi ise asla savunmuyorum, bunu da belirteyim. 'oscars not so white anymore' demeye çalşıyorlar sanırım. şu humanitarian award'u tyler perry'ye takdim etti şimdi viola.

zendaya ve karanlıkta parlayan elbisesi sahnedeler.

EN İYİ MÜZİK: SOUL, TRENT REZNOR, ATTICUS ROSS & JON BATISTE

jon batiste kendini dizginleyememecesine konuşuyor da konuşuyor. kafası iyi bence. 

şimdi de sıra en iyi şarkı'da. zendaya'nın kusursuz makyajından ve saçlarından gözlerimi alamıyorum.

EN İYİ ŞARKI: JUDAS AND THE BLACK MESSIAH, FIGHT FOR YOU, H.E.R & DERNST EMILE II & TIARA THOMAS

bu şarkı çok güzel. linkledim.

bi anda trivia night'a başladılar. hatta değiştir'e başladılar. gereksiz. tuvalete gidiyorum ben.

hiç yaşlanmayan kadın angela bassett sahnede: in memoriam. izlemicem. dişlerimi firçalıcam. yani zaten firaçalamaktayım da işi bitiricem. derken internet gitti! acaba ne kaçırdım! bir şey kaçırmamışım. oh.

rita moreno sahnede. bu yılın büyük yeniliği en iyi kadın ve erkek oyuncu ödüllerinin sona kalması. şu an en iyi film'i öğrenmek üzereyiz yani... değişik.

EN İYİ FİLM: NOMADLAND

"lütfen filmimizi mümkün olan en büyük ekranda izleyin ve sinemaya gidin ve burada bahsi geçen tüm filmleri de sinemada izleyin," dedi canım frances mc dormand sonra da uludu. evet. uludu. uuuuu.

renee zellweger sahnede. en iyi kadın oyuncuyu geçen yılın en iyi kadın oyuncusu sunuyor. groundbreaking!

EN İYİ KADIN OYUNCU: FRANCES MCDORMAND, NOMADLAND

joaquin phoenix sahnede.

EN İYİ ERKEK OYUNCU: ANTHONY HOPKINS, THE FATHER

yaaaani! sanırım dediklerimin en çok olduğu seneydi tuhaf bir şekilde. inşallah bu filmlerin hepsini sinemada izleyebileceğimiz bir fırsat doğar gerçekten. frances'çığımın da sözünü dinlemiş oluruz hem.

sizi seviyorum, iyi haftalar. ben çeşitli updateler yapacağı mutlaka buraya. haberiniz olur.