the northman, alexander skarsgard |
yazdıkça karar vericem bu listenin sadece film mi yoksa hem film hem de dizilerden mi bahsetmesini isteyeceğime... bakalım :) (şimdilik bi tane koydum, sonra yine bakarız kih kih)
*work in progress
nightmare alley - guillermo del toro'nun bradley cooper, cate blanchett ve rooney mara'lı filmi şubatta geliyor.
licorice pizza - bunun için beklememize gerek kalmadı, paul thomas anderson'ın başrollerinde haim grubundan tanıdığımız alana haim ve philip seymour hoffman'ın oğlu cooper'ın oynadıkları (bradley cooper'ın bu filmde de ufak bi rolü var) filmi 7 ocak'ta vizyonda olacak. ben sinemada izlemek için çaba göstereceğim, size de bunu tavsiye ederim.
the batman - robert pattinson'ı batman olarak izleyecek olmanın yanı sıra bence rollerine çok yakışacak bir catwoman zoe kravitz, bir penguen adam colin farrell ve bir de the riddler olarak da paul dano bekliyor bizleri. allah kısmet ederse 4 martta geliyor.
death on nile - agatha christie hikayelerini sevdiğimden, yönetmeni ve poirot rolündeki kenneth branagh'ı da, bu da iple çektiklerimden. filmde armie hammer da oynuyor bu arada, yamyam damgası yemeden hemen önce çektiklerindendi, filmin vizyona girebilmesinin bu kadar uzun sürmesinin sebeplerinden biri de bu pandeminin yanı sıra.
the northman - robert eggers'in (the vvitch, the lighthouse) yenisi alexander skarsgard, nicole kidman, anya taylor-joy gibi güzel bir kadroyla geliyor. babasının (ethan hawke) intikamını almak üzere onun tahtını ele geçiren adamın peşine düşen bir viking prensinin (skarsgard) hikayesini izleyeceğiz.
avatar 2 - hiçbir devam filmini bu kadar uzun beklemedik herhalde! bu sefer kate winslet filan da kadroda ve ben bayağı bir meraktayım!
top gun: maverick - bu da pandemi ve vizyon tarihi değişiklikleriyle neredeyse james bond'unki kadar mücadele vermiş bir filmimiz. sırf bu çabayı takdiren bile merak ediyorum ne çıkacağını. tom cruise, jennifer connelly, miles teller, insecure'le hayatımıza giren jay ellis, canım jon hamm ve ilk filmde de rol alan val kilmer başrollerde.
elvis - ailemden biri gibi gördüğüm baz luhrmann'ın elvis filmi de pandemiyle eş anlamlılardan çünkü ilk covid pozitif meşhurlarından tom hanks virüsü bu filmin setinde, avustralyada kapmıştı karısı rita wilson'la beraber. neyse herkes sağlığına çabucak kavuştu ve filmi de izlemeye neredeyse hazırız. austin butler presley rolünde.
fantastic beasts: the secrets of dumbledore - ikinci filmden dili yanmış biri olmam bunu heyecanla beklemediğim anlamına gelmesin. hatta neredeyse iple çekiyorum bile diyebilirim. daha az newt scamander ve fantastik hayvancıkları olmasını ümit ediyorum içeriğinde.
black panther: wakanda forever - bunu biraz gözü yaşlı bir bekleyiş içindeyim ama çok da merak ediyorum nasıl olacak chadwick'siz bi black panther. ilk filmi baya sevmiştim açıkçası, bir marvel'den beklenebilecek her türlü abartı vardı.
hadi tamam şimdi tv'ye özel bi liste daha iliştiriyorum buraya:
house of the dragon - house of the dragon - televizyondan en büyük beklentim herhalde bu bu sene için. geçtiğimiz aylarda hepsi de birbirinden çöp olan fantastik dramalardan öyle dilim yandı ki bu hbo prodüksiyonuna aş eriyorum adeta!
conversations with friends - hayır en büyük beklentim bu... hayır şu. şaka bi yana bunu gerçekten çok merak ediyorum, normal people'da olduğu gibi kitabı okumadan da oturmuş olmayacağım başına çünkü okudum. ne yazık ki casting yapıldıktan sonra okudum, ama olsun. normal people'la aynı ekibin elinden çıkacak, büyük merak içindeyim. daha tarih yok.
stranger things - 2022'de geleceği kesin, teaser izledik, bölümlerin isimleri bile belli ama hala yayın tarihini bilmiyoruz. yani bu kadar da abartmasalardı keşke çünkü beklentiyi biraz fazla yükseltiyolar bence bu şekilde.
search party - beşinci ve final sezonu yayınlandı birkaç gün önce ve izlemeye de başladım ve yine çok mutuyum. küçük ve tatlı dizilerin kumandanı, amiral gemisi.
euphoria - bunu da çok bekledik bakın, ama nihayet o gün geldi çattı, amerikan sularında bu akşam yayınlanacak bizim topraklara da yarın düşer. umarım ilk sezonu kadar dürüst, kırılgan ve büyüleyici olur.
the righteous gemstones - bunu da baya bekledik aslına bakarsanız. ama kendini öne atan bi dizi diil, ben de bi arkadasimin tavsiyesiyle izlemistim hatta ama cabucak almisti icine. ikinci sezonuyla belki daha gorunur olur, ben şahsen elimden geleni yapacağım bu konuda!
somebody somewhere - bridget everett'le patti cakes'te tanışmıştım, geçen gün the tourist'te danielle macdonald'ı izlerken patti cakes'i düşündüm de yeniden, hatıralarım taze o yüzden. kendine televizyonda hem de başrolünü oynadığı bir dizide yer bulmasına çok seviniyorum bu kadının, fizikselliğiyle bize haddimizi bildiriyor, kalıplarımızdan duvarlarımızdan dışarılara taşıyor. 17 ocak bizim saatimizle.
how i met your father - hilary duff'ı seveceğim aklımın ucundan geçmezdi, younger buna elbette ki vesile oldu ama aslen instagram'daki personası. yani bi personası yok, kendisi var. çoluğu çocuğu, makyajlı makyajsız halleri, baya normal bi insan, iddiası pozu yok. şimdilik benim algıladığım kısmı böyle en azından. ha bunun how i met your father'a etkisi ne olur? dizi daha önce greta gerwig'le çekilecekti, o açıdan şu an gelinen nokta baya ilginç, çoktan raha kalktı diye düşünülürken birkaç ay önce yeniden günyüzüne çıktı. benim ümidim var şahsen. bu da haftaya çıkıyo.
ozark s4 - bir veda sezonu daha. daha fazlası da olamazdı zaten çünkü bugüne kadar bile bu işlerin altından nasıl kalkmış olduklarını ben şahsen anlayabilmiş değilim. ama byrde ailesini seviyorum... hmm, seviyorum derken, hepsi birbirinden sorunlu tipler ama işte jason bateman, çok zaafım olan laura linney filan, görmezden gelemiyorum diyeyim.
the gilded age - yine bir hbo yapımı bu yılın benim için 'en'leri istesinde. 2022'nin en iyi dizileri listesi yaparken ilk sıralardan gireceğini tahmin etmk zor değil. downton abbey'nin yaratıcısı jullian feloowes hbo'yla buluşüyor, cynthia nixon, christine baranski ve carrie coon başrollerde. sınıf, new york, kostüm ve zeki diyaloglarla donatılmış bir dönem işi.
the afterparty - en sevdiğim komiklerin hepsinin bir araya geldiği, ilk fragmanını izlediğimde film sandığım ama meğersem dizi olan yapım. tiffany haddish, dave franco, ben schwartz, jamie demetriou, ilana glazer ve john early. john early'ye özellikle bayılıyorum search party yüzünden.
the woman in the house across the street from the girl in the window - kristen bell'in başrolünde oynadığı dizi başlığından da anlaşılacağı gibi bu film türüyle ya da gillian flynn kitaplarıyla dalga geçer gibi görünüyor. sonuç bu mu bilmiyorum ama yazar ve yaratıcıları bence hakkı yenmiş çok sevdiğim bir dizinin de yaratıcıları, nobodies: hugh davidson, rachel ramras ve larry dorf. o yüzden, ve zaten, i'm in. 28 ocak.
pam & tommy -
inventing anna -
the marvelous mrs maisel s4 -
better things s5 -
the thing about pam -
barry s3 -
the sandman -
russian doll s2 -
lord of the rings (eylül) -
the flight attendant -
guillermo del toro’s cabinet of curiosities -
hacks s2 -
love and death -
the staircase -
the crown s5 (kasım) -
the mandalorian s3 -
obi van kenobi -
undone (henüz tarih duyurusu yapılmadı) -
upload (henüz tarih duyurusu yapılmadı) -
daisy jones and the six (henüz tarih duyurusu yapılmadı) -
peaky blinders -
the handmaid’s tale (henüz tarih duyurusu yapılmadı) -
ted lasso s3 -
ms marvel -
halo -
she hulk -
loki (henüz tarih duyurusu yapılmadı) -
the boys s3 -
moon knight -