2024'ün en iyi dizileri, şimdilik


2024'ÜN EN İYİ DİZİLERİ*
*şimdilik
bu yazının taslağını 16 nisan günü oluşturmuşum. yılın ilk yarısında yapmaya çalışırım hep ama nisan da bayağı bir iddialıymış gerçekten kendimi hiç bilmezmiş gibi! haziran asıl hedefim son birkaç senedir. ama gördüğünüz gibi kaldık temmuza ve hatta tam da emmy adaylarının açıklanacağına güne. hedeflerimi daralttım ve kısıtladım şu an, yazıyı adaylar açıklanmadan bitirmek niyetindeyim.

BAŞTAN UYARAYIM: LİSTEMDE ONE DAY VE SHOGUN GÖREMEYENLER, DEAL WITH IT. 
TRUE DETECTIVE: NIGHT COUNTRY bu konuda daha fazla konuşulmamış olmasının tek müsebbibi platformsuzluğudur bu dizinin. aileme izletme bahanesiyle ikinci defa izlerken en azından bir storyline azaltılabilir miydi senaryosundan diye düşünmedim değil, fakat uzun zamandır böyle bir açlıkla yeni bölümünü beklediğim bir dizi olmamıştı. teşekkürler hbo, teşekkürler jodie foster, kali reis ve fiona shaw. (NO PLATFORM AMA HBO MUHTEMELEN DE PEK YAKINDA BLUTV)
RIPLEY ne diyebilirim ki. filmin önüne geçti mi hayır. geçmesi de gerekmiyordu zaten. ripley'nin her hailne zaten ok olan biri olarak bu yalınlıktan çok mutlu ayrıldım. ayrıca dakota fanning demek istiyorum. bence ödül sezonunda ismini göreceğiz onun da. (NETFLIX)
MR. & MRS. SMITH müthiş bir şeydi bu. yeni sezonu zaten onaylandı fakat donald glover ve maya erskine'in olmayacakları beni üzüyor. ama elbette eminim yine çok tatlı bir çifti izliyor olacağız. (PRIME VIDEO)
BABY REINDEER hepimizi aldı katladı kenara koydu, bu sene tüm ödül törenlerinde bol bol göreceğiz ellerinde heykelciklerle bilhassa da martha rolündeki jessica gunning'i. vogue türkiye'de diziyi ve ardından yaşanan dava sürecini yazdığım yazıya burdan ulaşabilirsiniz bu arada....
LOOT artık hak ettiği değeri görmesi gerekiyor! dizinin kendi gibi, 'amaaaan o zaten çok zengin, sevgimize ihtiyacı yoktur,' gibisinden bir horgörülmesi bir önemsenmemesi var, bir an önce değişmesi gerek hazır maya rudolph iyice rahatlamışken milyarder rolünde ve dizi 3. sezon onayını almışken! (APPLE TV)
HACKS bu sezon da yine çok iyiydi. dördüncüde ortalık iyice karışacak, sabırsızlanıyorum! (BEIN CONNECT)
WE ARE LADY PARTS muhteşem bir ilk sezonun ardından bir o kadar iyi bir ikinci sezonla gelmek her yiğidin harcı değildir ama WALP bunu, çıtayı daha bile yükseğe taşıyarak başardı. sadece kadınlardan oluşan müslüman punk grubunun hikayesi, ona eşlik eden mükemmel şarkılar, romans filan derken, çok harika bir final yaptı, öyle harika ki hikayeyi toparlar gibi oldu ama ben buna henüz hazır değilim ve 3. 4. sezonlara aç, bekliyorum. (NO PLATFORM)
THE BEAR 3. sezon yine yaptı yapacağını. aslında bu konu hakkında ayrıca yazmak istiyordum fakat pek sanmıyorum şu günlerdeki odaklanma oranım düşünüldüğünde, ama hızlıca: (spoiler içerir) the bear’ın en iyi sezonu değil 3. ama neden the bear’in devam etmesi gerektiğiyle ilgili pek çok ipucu içeriyor ve bu yüzden de belki en iyi sezonu. bu sezon artık restoranını açmış olan carmy’yi michelin yıldızı kovalarken izliyoruz, bu yolda menüyü her gün değiştirmek ve insanlara nelere kadir olduğunu göstermek gibi bir niyeti var. restoran popülerliğini ve müşteri kitlesini korusa da kâra geçmesi için daha çok vakit gerekiyor ve amcası da paranın bittiği mesajını bir türlü yeğenine ulaştırmayı beceremiyor. geçen sezon tanıştığımız, olivia colman’ın canlandırdığı chef terry'nin restoranının kapanmak üzere olduğunu öğreniyoruz bir de bunun üstün. bu tabii karna tekme cinsinden bir haber carmy ve yoldaşları için. bu sezon bir karakterin geçmişine gidiyoruz napkins isimli 'stand alone' 6. bölümde ve tina marrero'nun beef’le yollarının nasıl kesiştiğini öğreniyoruz. bu bölümün bir diğer özelliği de sydney rolünde izlediğimiz ayo edebiri tarafından yönetilmiş olması. çok çok iyi bir bölüm. bir stand alone bölüm daha var o da beni son derece sıkan ama yine de gerekli gördüğüm ice chips; burda da natalie'nin hem doğum, hem de annesiyle (jamie lee curtis) yeniden bağ kurma sancılarına tanıklık ediyoruz. bence doğum sahneleri ve ikinci dünya savaşı storyline'ları yasaklanmalı artık, yeterince izledik çünkü (faşist admin). terry sayesinde harika bir veda yemeği izliyoruz. dikkatli gözlerden bradley cooper’ın burnt filmindeki bir sahnesinin de duvardaki hatıra fotoğraflarının arasında olduğu kaçmıyor. geçen sezonki noel yemeği bölümünde tanıştığımız tüm karakterleri bu sezon birkaç saniyeliğine de olsa yeniden görme şansımız oluyor (john mulaney, sarah paulson gibi). nasıl becerdiler bunu yapım tarafında gerçekten bilmiyorum. dünyanın en hızlı hazırlanıp fırına verilen dizisi the bear ve eminim 4. sezonunda da bu böyle olacak (aman diyim nazarrrrr) 4. sezon için ne kadar heyecanlı olduğumu anlatamam! (DISNEY PLUS)
EXPATS özlediğim nicole kidman'ı ve drama örgüsünü buldum bu dizide. hakkının yendiğini düşünüyorum. (PRIME VIDEO)
FANTASMAS hayatınızda böylesine absürd ve fantastik bi boşluk var mıydı bilmiyorum ama, fantasmas o boşluğu dolduruyor. (BLUTV)
OUTER RANGE çok erken bir veda ettik buna 2. sezonunda, müthiş sinirli ve kırgınım hala bu duruma. (PRIME VIDEO)
3 BODY PROBLEM netflix beklediği büyük diziyi (house of the dragon ya da rings of power türü) 3 body problem'de buldu gibi görünüyor. onlar bundan zaten emindi de bakalım biz sevecek miydik? sevdik diyelim. body body problemler var tabii ilk aklıma gelen aşırı seksi bilim insanı rolündeki eiza gonzalez mesela, ama bir sezonda daha dayanabiliriz sanıyorum. (NETFLIX)
FALLOUT prime, the boys'dan sonra yine şiddet ve pis konuşma konusunda elini korkak alıştırmadığını bu sefer de bir bilgisayar oyunu uyarlamasıyla kanıtladı, müteşekkiriz. plus: walton goggins. benim hayatımdaki yeri the righteous gemstones'la sağlamlaşmış biri. o diziyi de boş bir vaktinizde izleyin. (PRIME VIDEO)
THE BOYS 4. sezon henüz final yapmadı ve beşinci son sezon olacak ve yukarda da söylediğim gibi the boys televizyon tarihimize adını altın (biraz da kana ve boka sarılı bir şekilde) harflerle yazdırdı. (PRIME VIDEO)
RU yılın en tatlı sürprizi oldu RU! meryem uzerli kahkahası diye bir şey olduğunu öğrenmenin yanı sıra çok da iyi bir oyuncu olduğunu keşfettim. burak berkay akgül'le tanıştım yine bu sayede. çook güzel bir ilk sezon izledik ve ikinci sezonun olmayacağını duymak: BENİ UZER! (GAIN) yine vogue türkiye için yaptığım BBA röportajımı da burada okuyabilirisiniz.
HOUSE OF THE DRAGON henüz sezonun bitmesine var ve hala neredeyse hiçbir karakterin ismini hatırlayamıyorum ama HOTD rüzgarına kendimi bırakmayı seviyorum. kadınlar hükmetsin! (BLUTV & BEIN CONNECT)
FARGO harika ötesi bir sezondu! ilk sezondan sonra çok savrulmuştu (şahsen ikiyi de sevmiştim çünkü uzaylı gören kirsten dunst) fakat bu sezon tam da tadını buldu ve o tattan yenmedi, tüm kadro ve hikaye mis gibiydi. ne yazık ki platformsuz.

HONORABLE MENTIONS
UNDER THE BRIDGE (DISNEY PLUS)
PRESUMED INNOCENT (APPLE TV)
ELSBETH (BENIN CONNECT)
FEUD: CAPOTE VS. THE SWANS (DISNEY PLUS)
DARK MATTER (APPLE TV)
SUGAR (APPLE TV)
PALM ROYALE (APPLE TV)

HENÜZ İZLEMEDİM, FAKAT İZLERSEM LİSTEYE GİRECEKLERİNE NEREDEYSE EMİNİM:
CRIMINAL RECORD (NO PLATFORM)
THE JERROD CARMICHAEL REALITY SHOW (BLUTV)
GIRLS 5EVA (NETFLIX) bunu kara günler için bekletiyorum, daha kara günler olabilir mi kişisel hayatımda onu da zaman gösterecek 😂😂😂😂😂 +allah korusun & tövbe estafurullah.
EXTRAORDINARY (DISNEY PLUS)
ERIC (NETFLIX)
QUEENIE (DISNEY PLUS)
THE GENTELEMEN (NETFLIX)
MONSIEUR SPADE (TV PLUS)
A GENTLEMAN IN MOSCOW (NO PLATFORM)

ayrıca: