#birliste küçük ve tatlı diziler

fleabag, 2. sezon, phoebe waller bridge & andrew scott

belki de en sevdiğim kategorilerden, bazen es geçilen, ama en rahatlatan, iç açan, mutlu eden. küçük ponçikler içi dolu turşucuklar. az bütçeyle çok işler başaran yetenek kumkumaları. fleabag'ler filan işte buralardan başlayıp sonra james bond'lara senaryolar yazıyorlar bitanems. şimdi siz bunlardan bazılarını ama nerden izlicez diye bir kenara itebilirsiniz fakat beni dinleyin ve lütfen bunu yapmayın, ben yine de yazıcam yanına platform sahibi olanları nerelerden bulabileceğinizi. ama çok basit yani, açıyorsunuz tercih ettiğiniz bir arama motorunu, yazıyorsunuz, hop. ilkokul seviyesi yani artık bu, lütfen, istirham ediyorum çünkü sizi seviyorum ve mutlu olmanızı istiyorum.

insecure - ilk izlediğimde hissettiklerimi yazmışım, şurada bulabilirsiniz. az önce finalini izlemiş biri olarak, yaratıcısı ve başrol oyuncusu issa rae'e bizi bu yoluculuğa çıkardığı için teşekkür etmek istiyorum. ilk izlenimimle son izlenimim arasında pek de bir fark yok zaten. yatırımı dostlarınıza yapın.
the sex lives of college girls - bir içimlik su! mindy kaling'in zihni ve kaleminden. başlığı her şeyi anlatıyor, biraz daha derine inmek gerekirse de timothee chalamet'nin ablası pauline başroldeki dört kızdan biri bakın ne kadar da DERİN. üniversiteye yeni başlayan bu dörtlü bi çeşit spice girls. ama hepsi de klişelerden uzak, sarışın zengin kız da şaşırtıyor, ailesinin mikro biyolog olması beklentisiyle üniversiteye yolladıkları hint asıllı da, daha dar bir ekonomiden gelen beyaz ve inek kız da, sporcu da. bu yüzden de çok tatlı ve hızlı ve keyifli bir seyirlik. ikinci sezon onayını aldı bile.

shrill - üçüncü ve final sezonu yeni yayınlandı, bir hulu dizisi. snl ile tanıdığımız aidy bryant başrolde. 

kendini olduğun gibi kabul etme, iş, ilişkiler ve arkadaşlıklar üzerine. 

pen15 - bunu kaç kere övdüm ben de bilmiyorum, dijitürkte var hem, doya doya izleyin ergenmiş gibi yapıp ergenlerle rol alan bu iki zırdelinin orta okul maceralarını.

what we do in the shadows - ne kadar küçük olduğu tartışmaya açıklardan biri de bu çünkü bence bayağı komik, sonuçta da bir filmin uyarlaması. ayrıca yeni zelanda'nın ve artık hollywood'un da gururu taika waititi'nin ellerinden çıkma. çok sevdiğim kuru bir komedisi var, yani sürekli sırıttırıp arada bir de büyük kahkaha patlattıran. the office'teki kadar çok olmasa da başroldeki 5 karakterin her biri de o kadar oturmuşlar ki rollerine, daha ilk andan sanki yıllardır tanıştığınızı düşündürtüyor. staten island'da yaşayan 1000 küsur yaşındaki vampirler, onların yamağı guillermo ve bir de enerji vampirinin başından geçen hikayelerin şimdilik yayınlanmış 3 sezonu var, dördüncünün de çekimleri tamamlandı (aralık 2021).

stath lets flats - bu yukarkiyle bağlantılı çünkü neden? vampirlerden biri olan nadja yüzünden. natasia demetriou stath'in yaratıcısı ve başrol oyuncusu, fleabag'in dişleği olarak da hatirlayabileceğiniz, jamie demetriou ile kardeş ve dizide de aynı gerçek hayattaki gibi iki kardeşi canlandırıyorlar. sonuç olarak babadan kalma bi emlak bürosu ve emlakçi klişeleri + sayısız saflık, aptallık. ingilizcesini altyazısız anlamakta en çok zorlandığım dizi. altyazı da pek kolay bulunmuyo. ama uğraştığına değiyo.

big mouth - ergen deyince hemen araya bunu da sıkıştırmak istedim. growing pains dediğimiz, blu çağı da diyebileceğimiz o hengameyi daha komik aktaran bir şey olamaz herhalde. ders niyetine okullarda izletilmeli! netflix.

derry girls - bu da tatlılık gone to ireland ve to the 90's. üçüncü sezonunu heyecanla bekliyorum. hem de netoş bu da.

please like me - netflix'te yoktu ben izlerken, o yüzden şanslısınız. muhteşem bir avustralya dizisi. josh thomas ve dünyasıyla tanştığınıza çok memnun olacaksınız. ayrıca netflix'te en sevdiğim standuplardan biri olan nanette'in yaratıcısı hanna gadsby'yle de ilk kez burada tanıştık!

dead to me - bu benim en sevdiklerimden olmasa da küçük ve yer yer tatlı, kolay lokma hem de netflix.

dash & lily - bu kış içimi en çok ısıtanlardan olmuştu. hemencecik de bitiyo namussuz ve şanslısınız ki bu da netflixte.

unbreakable kimmy schmidt - ah benim çılgın kimmy'm! bunun havasına girmek bazıları için hemen ve hızla olmayabilir ama bir girerseniz de çıkamazsınız bu manyak kadronun yörüngesinden. 

master of none - en en en! üçüncü sezoncuğu da gelmek üzereyken hem, devirin ilk ikiyi. canım aziz. lena waithe'e odaklanacak bu sezon, bakalım nasıl bir şey izleyeceğiz...

workin moms - son yıllarda izlediğim gerçekleri entegre etme açısından en iyi komedilerden. hele de working bir anaysanız mutlaka izlemelisiniz. bakın bunlara hala netoş.

upload - geldik bir amazon harikasına. platform anlamında, yoksa ölümden sonraki yaşam, teknoloji, beyin upload'u, cennet filan gibi konulaı ele alıyor ve the office us'in yaratıcısı greg daniels'ın elinden çıkma. geçen yılın en iyi sürprizlerindendi. çok tavsiye.

undone - bir başka amazon. bunun ikinci sezonunu ne kadar heyecanla beklediğimi anlatamam, çok uzattılar. bir animasyon, babasının hayali ve anıları izinde hayatındaki bazı karanlık noktaları aydınlatmaya çalışan bir kızın hikayesi. 


zoey's extraordinary playlist -
 yine dilime doladıklarımdan biri. ilk sezonu gain'de. ikinci henüz nerede bilemiyoruz. şu günlerde hala bilemediğimiz bir şey de üçüncü sezon onayını alıp almadığı, ben çoktan onayladım da, beni dinlemiyorlar.

russian doll - bunun da ikinci sezonu gelecek diye bekle bekle dur! aynı günü, anı yaşayan bir bireyin hikayesi. daha fazla söylersem işler karışır, yanlış hatırlamıyorsam dördüncü bölümüne kadar sabretmeniz gerekiyor, işler orada değişiyor ve iyice anlam kazanıyor çünkü. benim için ilk bölümden okeydi de, böyle düşünenler çok o yüzden uyarmak istedim. netflix bu da.

crazy ex girlfriend - en sevdiğim komedilerinden son yılların. orta okul aşkına saplantılı kalmış bir kadının hikayesi. ama bu da dallanıp budaklanıyor. netflix.

sex education - en iyi netflix orijinallerinden biri de bu. gillian anderson sen nasıl bir kadınsın yahu!

atypical - bu çok kenarda köşede kalmış bir netflix dizisi, çağının öyle ilerisinde ki aslında dert edindiği konular itibariyle, çok daha fazla ilgi hak edenlerden. koşun izlemediyseniz. final sezonu pek yakında.

fleabag - heheh. yani. eğer izlemediyseniz oha gibi yuh gibi çüş gibi hayvan gibi şanslısınız!

crashing uk - phoebe waller bridge'imizin amatör zamanları, kendisi de oynuyor. tek sezon, tek atış, göz dolduruyor ama.

crashing us - bu benim yine şahsi favorilerimden. google'a yazıp bulacaksınız. komedyen pete holmes'un stand up camiasında kendine yer edinme hikayesi. yapımcısı judd apatow. new york'tayız, dizi hbo. bir sürü çok iyi tanıdığımız komedyen konuk. sarah silverman mesela, john mulaney en ünlülerden bir diğeri, gibi gibi. çok sevmiştim ben.

ramy - blutv. bu kadar diyorum. koşun yani. iki sezon. mısır göçmeni ailenin new jersey'li ergen ruhu ramy'nin kendini bulma hikayesi. spoiler alert: ikinci sezon itibariyle bulunan bir şey yok. :) ramy'nin standup'ını da izlemenizi öneririm, onu biraz arayacaksınız yalnız. en iyi standuplar listemi de ekliyorum buraya.

the kominsky method - konu buralara kadar gelmiş bulundu artık yapacak bir şey yok, aktörleri büyük ve 'eski' de olsalar anlatım şekli bu kategorinin bir üyesi yapıyor bunu da. netflix.

after life - kominsky'yle bu çok paraleller benim için. çeşitli kayıpların izlerinden gittiklerinden herhalde. ricky gervais'nin beynini tek geçerim tabii bu alemlerde o ayrı. her iki diziyi de biraz gözü yaşlı izliyorum. hele bunu! eyvah eyvah! 

glow - çooook zamansız bitirilenlerden. yazık günah ve çok da ayıp! zaten final sezonu olacaktı dört, nasıl kıydın netflix!

the duchess - bu da kısa ömürlü oldu, ikinci sezonu gelmeyecek yani. ama hızla izlenen bir londra hikayesi.

i hate susie - the duchess gibi hafif ve listenin en sıradanı sayılabilecek bir şeyi buraya koyduktan sonra bir başka bu yılın çok sevdiğim brit'ini dışarda bırakmamaya karar verdim. sadece pek tatlı sayılmaz, tatlı yanları olsa da daha sert bir dizi, daha sert bir işleniş diyeyim. billie piper yılın kadınları listeme adını altın harflerle yazdırdı açıkçası bu işle. sabredin izleyin, dijitürkte.

search party - işte bu kategorini benim için yıldızlarından biri! dört sezonunu geride bıraktık bitecekti hatta ama bitmedi. merakla bekliyorum neler olacak. blutv'de bulunuyor. (5. ve final sezonu ocakta geliyor -2022)

feel good - listeyi yapmamda etkisi olanlardan, yeni sezon tanıtımı daha yeni yayınlandı. lisa kudrow da var burda ve öyle iyi ki, çok farklı çünkü normalde alıştığımız rollerinden (borsa simsarı, kalp krizi geçiren sigara tiryakisi alternatif evren phoebe'sini hatırlayın). eşcinsel ve madde bağımlısı bir komedyenin hikayesi. hemen yakalayanlardan. 

the comeback - lisa kudrow demişken bunu da mutlaka izlemeniz gerekiyor. bir şekilde tatlıya bağlansa da cringe momentlar dizisi. inanılmaz utanıyorsunuz çoğu yerinde yerin dibine giriyorsunuz hatta ve yani phoebe nasıl phoebe olmuş burada her şey tüm netliğiyle ortaya çıkıyor. bir insan kendi kendisinin parodisinin parodisini nasıl yapabilir ve nasıl bu kadar iyi olabilir! çıldırayspor! bu da bir hbo, just google it.

love - netflix klasiklerinden biri bu. üç sezon. bunda da judd apatow parmağı var, parmağı derken yapımcısı yani bildiğiniz.

lovesick - yine netoş veteranı bir dizi daha, ikinci sezonundan sonra tadı kaçtı benim için azıcık ama oraya kada çoook tatlıydı, ingiliz bu da.

made for love - bu da ilginç bir deneyimdi, yani ölüp bitmedim ama merakla izlettirdi kendini. critsin milioti kendini bir şekilde sevdirmeyi başarıyor. bu dijital çağda aşk-ilişki-esaret hikayesine bir bakın. arama motoru time...

ted lasso - geçtiğimiz yılın en iyilerinden, ödül sezonunun da tozunu attı zaten ve haklı bir toz atıştı. ikinci sezonu 23 temmuz'da geliyor, üçüncü sezon da onayını aldı! ayrıntılı bilgi şurda var.

broad city - bu çılgın klasikle bitirmek istedim (ama şu an aklıma bir tane daha geldi, bu yazı bitmez bitanems) bu iki yetenekli ve komik kızın dizilerini mutlaka izleyin. new york'ta 20'lerinin sonunda iki baltaya sap olamamış mı desem, sırasını bekleyen mi desem, yakın arkadaş. aralarındaki dinamik filan... pen15 kızlarının büyüklükleri gibi düşünebiliriz sanıyorum, evet yapabiliriz bunu.

difficult people - benim şahsi favorilerimden. billy eichner aldı yürüdü zaten, julie klausner daha geriden geliyor, tercihi bu yönde de olabilir bilmiyorum ama ben çok seviyorum. kendilerini sevdirmek gibi bir dertleri asla olmayan iki kişi ve new york sokakları.

girls - zamanda bu kadar geri gitmişken en quirky kızlarımızdan bahsetmeden olmaz diye düşündüm. bu bi ara blutv'deydi, ben de çift dikişliyim diyordum hatta ama artık ne yazık ki yok.

portlandia - bu biraz daha skeç şov gibi ama gerçek klasiklerden. ben çok düzenli izlemedim, fakat fred armisen'i de carrie rownstein'i de çok seviyorum. brownstein bu listenin ilk sıralarında görmüş olduğunuz shrill ve search party'nin bazı bölümlerinin yönetmenliğini de yapıyor.

party down - çok yakın zamanda bunun da yeniden hortlayacağı 'revival' duyuruldu şahsen çok mutluyum. catering ekibi orta yaşlı gençlerin hikayesi. orijinal kadrodan kimler geri dönüyor henüz net değil ama var olan iki sezonuna mutlaka bir göz atın derim. adam scott (big little lies, parks and rec), lizzy caplan (masters of sex, mean girls) ve martin starr (freaks and geeks) gibi şahane isimlerle dolu kabarık bir oyuncu kadrosu var.

freaks and geeks - bu da bize yalnızca bir sezon bahşedilen bir judd apatow klasiği. hala neden hiçbir platforma gelmediğini anlamadığım çok iyi dizilerden. yalnızca bir sezon sürmüş olması da müthiş saçma zaten.


BURAYA DA BİR, EN İYİ YARIM SAATLİKLER LİSTESİ BIRAKIYORUM