31.


çok benimseyemedim bu seneki afişi... film değil de bilm festivali afişi gibi olmuş...


merhaba.
dersine iyi çalışmamış bir öğrencinin karın ağrısıyla yazıyorum bu satırları.
hala vaktim var gibi görünse de biraz endişeliyim.
film listesini indirdim.a3'e bastım (teşekkürler musa, hem de kuşe kağıda, alemsin doğrusu) ne de olsa taksime gidecek vaktim yok. gerisi tüm filmleri 'okumama' kaldı.
işin acı yanı, biraz da tatlı, aslında izlemeyi isteyeceğim filmleri görecek kişi ben olmayacağım, annem ile babam namı değer 'ebeveynim' olacak.
nazenin blogumu geçen seneden beri takip edenler bilir, ebeveynimin festival güncesi diye bir köşe hazılramıştım. izleyemediklerimi izlettiğim çok sevgili harika ile şeref'in düşüncelerini tek bir virgülüne dahi dokunmadan burada paylaşmış, belki de blogu onlar hazırlamalı diye de aklımdan geçirmiştim komik ve bir o kadar da profesyonel yorumlarını duyduğumda.

bu sene yine titiz bir seçki hazırlamak zorundayım, ne de osla daha emekli olamadım, 15 günlüğüne ya da süresiz bir istifa da veremeyeceğime göre(fazla üstünme gelmeyin genel yayın yönetmenimin odası hemen şurda) itina ile 5 bilemediniz 6 film filan izlerim gibime geliyor. üzülmüyor değilim. hayatımı festivallere göre düzenlemeyi çok isterdim çünkü. evrene bu mesajı yollamalıyım. bakım şimdi yolladım. cannes'da görüşmek üzere!