the hunt (jagten)




bu yazının başlığını küçük piç koymak isterdim.
film boyunca başka bir şey düşünemedim (miştim) çünkü.
mads mikkelsen her zaman olduğu gibi çok iyi
ve mads mikkelsen hannibal rolünü kabul etmese miydi? (bir şiir)

mads ma' boy

sen zaten insan eti yiyorsun, bi ana okulu öğrencisine sarkıntılık etmen an meselesi diye üstüne çullanmazlar mı adamın şimdi bu danimarkalılar?
the hunt'ın yeniden gündemimizde olma sebebi yarın, yani 18 ekim 2013 günü vizyona girmesi.
olduka geç. sektör böyle işliyor, woody allen'ın tall dark stranger'ı da orjinal vizyon tarihinden iki buçuk sene sonra filan gösterilmişti sinemalarımızda, bu hesaba göre the hunt erkenci bile sayılır.
sonuçta bu film avcıyken avın ta kendisine dönüşmek üzerine. (hah!)
şaka bir yana, haftanın belki de tek güzel seyirliği.
kaçırmayınız.